THE REFLECTIONS OF SOCIAL AND INDIVIDUAL THOUGHTS TO LANGUAGE (RELATIONSHIP BETWEEN LANGUAGE AND THOUGHT)
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
When we assess the language, which is the common means of communication of humanity, in terms of its structure, notion and function; we see that the language exists as a set of systems.
Thanks to the language, which is the most important factor to form a nation and scaffold the national identity, a person not only expresses his/her most private feelings but also socializes and becomes a part of the community. Considering the language as the residence of the thought, people think with language and live with language. When the language which is the basis of the national values is not protected, alienation towards national values will arise and it will led to alienation towards national identity and the loss of the national identity.
The language, which we encounter differently according to the artistic expressions and meanings that we give to the words while using them, can be categorized as everyday conversation which we use in our daily lives, scientific language which is used in scientific researches and includes lots of terminology or literary language which people use while expressing their feelings and enthusiasm. The words in language system may differ depending on their usage, the meaning given to them and phraseology.
Considering the language as the residence of the thought, people think with language and live with language. A person is a person as long as s/he can express his/her thoughts and feelings. As everything in social environment can be expressed in language, it makes language remain flexible. In brief, the rule "The only thing which remains unchanged is change "is an inevitable truth in the relationship between the society and the language. As long as humanity exists, it will develop and change and these changes will affect the language.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsanlığın ortak anlaşma aracı olan dilin yapısı, işleyişi ve işlevi açısından değerlendirildiğinde; dilin birçok özelliğiyle sistemler bütünü olarak var olduğu görülmektedir.
Milleti meydana getiren, millî kimliği ayakta tutan en önemli unsur olan dil sayesinde kişi en özel duygularını ifade edebildiği gibi yine dil sayesinde sosyalleşmekte, toplumun-milletin bir bireyi olmaktadır. Dil düşüncenin evi olduğuna göre insan diliyle düşünmekte, diliyle yaşamaktadır. Toplumsal değerlerin taşıyıcısı olan dile sahip çıkılmadığı zaman değerlere yabancılaşma ortaya çıkacak; değerlere yabancılaşma da millî kimliğe yabancılaşmayı millî kimliği kaybetmeyi beraberinde getirecektir.
Kelimelerin kullanımı sırasında onlara yüklenen anlamlara, sanatlı anlatımlara bağlı olarak farklı şekillerde karşımıza çıkan dil,. Günlük işlerimizde kullandığımız konuşma dili ile ilmî çalışmalarda kullanılan terimlerle yüklü bilimsel dil veya kişilerin duygularını, heyecanlarını anlatırken kullandıkları edebî dil şeklinde birbirinden farklı şekillerde nitelendirilebilmektedir. Dil sistemi içerisinde kelimeler, kullanılışı, onlara yüklenen anlamlar ve ifade şekilleri açısından farklılıklar göstermektedir.
Dil düşüncenin evi olduğuna göre insan diliyle düşünmekte, diliyle yaşamaktadır. İnsan düşündüğünü ve düşüncelerini ifade edebildiği müddetçe insandır. Toplumsal alandaki herşey dilde de anlatım bulduğu için onu sürekli değişken kılmaktadır. Kısaca "Evrende değişmeyen tek şey herşeyin değiştiğidir' kuralı toplum ve dil ilişkisinde de değişmez bir gerçektir. İsanlık var olduğu sürece geilşim değişim içeisnde olacak bu deiğişimler de dile yansıyacaktır.
- 3
1517-1525