AN EXTRAORDINARY POET OF TURKISH SATIRIC
LITERATURE: KÜFRÎ-İ BAHÂYÎ AND EXAMPLES
FROM HIS WORKS
Journal Name:
- Türkiyat Mecmuası
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Giving its first examples in the 11th century, Classical Turkish Literature presents a
wide scope of works ranging from lyric poetry written with emotions of love, joy,
longing, and excitement etc., advice examples emphasizing the moral characteristics
of literature, to prose and poetic works praising The Prophet Muhammed, and some
other religious and government men. Turkish Satiric Literature, since regarded as
having lesser importance than those texts underlining feelings, admiration and
appreciation, has not been appreciated fully.
Written under the influence of both social and political developments, and individual
conflicts, the first satiric examples have origins in the didactic works of 14th and 15th
centuries. Especially after 16th century there is a certain increase in the number of
writers and satires. 17th century is widely accepted as the era of most unique authors.
One of the leading poets of both kaside and satire in Turkish Literature Nefi, and
Kaf-zâde Fâizî, Ganî-zâde Nâdirî, Veysî, Nev’î-zâde Atâyî, Mantıkî, Riyâzî, Fehîm,
Küfrî-i Bahâyî, Tarzî, Tıflî wrote poems of satire and parody in the era. Among
them Bahayi has a significant place. Bahayi’s Ddivan contains examples of satire,
parody and curse. His another important book Takvîmü’l-Kavîm (Ahkâm-ı Külliye),
a humorous pamphlet (risale), contains satire and curse. In this study, the life of the
poet will be introduced in the first place, and then presenting examples from
Takvîmü’l-Kavîm and Dîvân-ı Hezeliyyât, the contents and their versions will be
discussed.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İlk örneklerini XI. asırda vermeye başlayan klasik Türk edebiyatında
aşk, sevinç, özlem, heyecan vb. duyguların sevkiyle yazılmış lirik
şiirler; edebiyatın ahlâkî yönünü vurgulayan hikemî eserler; Hz.
Peygamber, bazı din ve devlet büyüklerine duyulan muhabbetin
sonucu kaleme alınan övgü dolu manzum ve mensur metinler önemli
bir yekûn teşkil eder. İnsanın hislerine hitap eden, beğeni ve takdirini
amaçlayan bu edebî mahsullerin gölgesinde kalmış olsa da ihmal
edilmemesi gereken bir de hiciv edebiyatımız vardır.
Gerek sosyal ve siyasî hadiselerin tesiri gerek şahsî husumetlerin
etkisiyle vücuda getirilen hiciv numunelerine ilk olarak XIV. ve XV.
asırlarda kaleme alınan eğitici eserlerde rastlanmaktadır. Özellikle
XVI. asırdan itibaren hiciv edebiyatı ürünleri ve temsilcilerinde
mühim bir artış görülmektedir. XVII. yüzyıl ise Türk hiciv
edebiyatının en renkli simalarının yaşadığı bir dönem olarak kabul
edilmektedir. Başta hem kaside hem de hiciv alanında edebiyat
tarihimizin en meşhur şairlerinden Nefʻî olmak üzere Kaf-zâde Fâizî,
Ganî-zâde Nâdirî, Veysî, Nevʻî-zâde Atâyî, Mantıkî, Riyâzî, Fehîm,
Bahâyî, Tarzî, Tıflî bu asrın hiciv ve hezel sahasında şiirler kaleme
almış şahsiyetleridir. Bunlar içinde Küfrî-i Bahâyî’nin ayrı bir yeri
vardır. Bahâyî, Dîvân’ının hemen hemen tamamını hiciv, hezel ve
küfür ihtiva eden manzumelere ayırmıştır. Ayrıca şair bununla da
yetinmemiş, mesleği olan müneccimlik gereği hazırladığı Takvîmü’l-
Kavîm (Ahkâm-ı Külliye) adlı mensur eserini de hiciv ve tehzile
tahsis etmiştir. Bu çalışmada, başta şairin hayatı üzerinde durulacak,
eserlerinin nüshaları ve muhtevası incelenerek Takvîmü’l-Kavîm ve
Dîvân-ı Hezeliyyât’tan örnekler sunulacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 2