“LOVE AFTER DEATH”
AS A THEME IN CLASSICCAL TURKISH POETRY
Journal Name:
- Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
“Love” is the most repeated and main subject of Turkish classical literature.
Love mentioned in the most of classical work as a topic. Sometimes love used in
sufistic meaning and sometimes it is used with real meaning. In both meaning, love
is a notion which has no beginnig and no end and the poets used love in their poems
accoring this idea. Love has two irreplaceable characters. One of these character is
“lover” and the other is “darling/ beloved”. These two charecters are in love with the limit of Turkish classiccal literature. This love is include suffer because of
separation of beloved, although this stuation lover is happy anyhow. When we
regard the classiccal work we noticed that love is not limited with lover’s life time.
In the poems we discover that lover’s “feeling” is continue after death. Lover is
trying to tell the feeling to his beloved from underground. Lover expects loyalty
like he is alive from his beloved even he is in grave. He try to tell his stuation with
his grave’s grass and he try to keep eye on her underground. In this study we try to
explain with example couplets that how lover’s love goes on after his death and
how to show his love in different ways.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Klâsik Türk şiirinin temel ve devamlı tekrar edilen konularından biri
“aşk”tır. Aşk, hemen hemen bütün klâsik eserlerde bir şekilde kendine yer bulmuştur.
Aşk sözü edilen eserlerde bazen tasavvufî bazen gerçek anlamıyla kullanılmıştır.
“Aşk” her iki anlam dairesinde kullanılsa bile başlangıcı ve sonu olmayan bir
kavram olarak değerlendirilmiş ve şairler tarafından bu düşünceye uygun bir şekilde
kullanılmıştır. Aşkın vazgeçilmez iki karakteri vardır. Bu karakterlerden ilki
“âşık” ikincisi ise “sevgili/mâşuk”tur. Bu iki karakter Klâsik Edebiyatın çizmiş
olduğu sınırlar çerçevesinde, çoğunlukla ayrılıktan doğan acı, sıkıntı, kederin yoğun
bir şekilde yaşandığı ve âşığın içinde bulunulan bu durumdan bir şekilde mutlu
olduğu bir aşk motifi içinde şiirlerde kendilerine yer bulur. Klâsik eserlere dikkatli
bir gözle bakıldığında sözü edilen aşk motifinin sadece âşığın hayatı ile sınırlı olmadığı
görülür. Şiirlerden, âşığın öldükten sonra bile sevgilisine karşı olan duygularının
devam ettiği anlaşılır. Âşık öldükten sonra sevgilisine karşı hissettiği aşkı
yerin altında bile anlatmaya çalışmaktadır. Âşık, mezarında da, hayattayken olduğu
gibi sevgilisinden vefâ bekler. Sevgilisine, mezarının üzerinde biten otlar aracılığıyla
içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalışır. Mezarının etrafında biten nergis
çiçekleriyle sevgilisine göz kulak olmak ister. Bu çalışmada, âşık ile mâşuk arasında
varolan aşkın, âşığın ölümünden sonra da devam ettiği ve âşığın, sevgilisine
öldükten sonra bile çeşitli şekillerde bu aşkı göstermeye çalıştığı beyitler ışığında
izah edilmeye çalışılacaktır.
- 2