A UNIQUE SPATIAL PRACTICE FOR TRANSFORMING THE SOCIAL AND CULTURAL PATTERNS: ATATÜRK FOREST FARM IN ANKARA (1)
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Atatürk Orman Çiftliği, modern tarım ve endüstriyel üretim tekniklerinin
boş zaman aktiviteleri ile birleştirilmesiyle bir kent çiftliği olarak
geliştirilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesi olan yeni bir toplum
yaratma ilkesini temsil eden benzersiz bir mekansal pratiktir. Bu çalışmada
Orman Çiftliği’nin varlığı, Türk ulusunun kültürel dönüşümü için bilinçli
bir katkı olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, varoluşu tarih içindeki
temel kültür tanımları ile bağlantılı olarak tartışılmaktadır: 1) ürünlerin ve
toprağın verimini artırmak fikri ile ‘doğanın işlenmesi’; 2) bireylerin eğitimi
bağlamında ‘zihinlerin terbiye edilmesi’; 3) ‘sosyal gelişim süreci’; 4)
‘anlamlar, değerler, yaşam biçimleri’; 5) ‘anlamları üreten pratikler’; ve son
olarak 6) ‘temsil ağı’ olarak ‘yaşam tarzı’ ve ‘anlamın üretimi’ tanımlarını
bağlayan antropolojik bakış açılarının birbirine geçişi. Bu bağlamda,
a) Orman Çiftliği, kurulduğu tarihlerdeki ileri toplumların benzer yapılanmadaki örnekleri olan İtalya’daki Agro Pontino ve Amerika’daki
New Deal ile karşılaştırılmaktadır; b) Amerikalı ilerici eğitimci John
Dewey’nin ‘yaparak öğrenme’ felsefesinin etkileri çerçevesinde Amerika’da
bilimsel üretim, verimlilik ve toplumsal yaşamın onarımını hedefleyen
4-K’nın kurgusu ile Orman Çiftliği’nin benzerlikleri tartışılmaktadır; c)
1870’lerden itibaren Rusya, Bulgaristan ve Doğu Avrupa’da ekonomik
kalkınmanın ön şartı olarak görülen ‘köylünün eğitilmesi’ hareketinin henüz
sanayileşmemiş Türk toplumunun ‘kendine yetebilme’ ve ‘bağımsızlık’
mücadelesi ile ilişkisi kurulmakta, Orman Çiftliği’nin ‘köylü’nün ‘çiftçi’ye
dönüştürülmesindeki katkıları sorgulanmaktadır; d) Yeni rejimin mekanı
ve Ankara’nın uygar yüzü olarak Orman Çiftliği kent sakinleri için bir
açık hava okulu olarak değerlendirilmektedir; e) Osmanlı’nın başkenti
İstanbul’dan Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya geçişte yirminci yüzyılın
yaratıcı felsefesini yansıtacak biçimde tasarlanan ilk kentsel açık alanlar
arasında yer alan Çiftlik’in İsviçre’li tasarımcısı Ernst Egli’nin katkıları ile
uygarlığın ve Cumhuriyet’in temsili haline gelmiş olduğu irdelenmektedir;
f) 1930 tarihli Gazi Mustafa Kemal, Atatürk Orman Çiftliği’nde ve Gazi
Mustafa Kemal’in Amerikalılara Hitabı adlı filmlerin, misafir diplomatların
ağırlandığı, yeni yaşam pratiklerinin, tüketim maddelerinin, giyim
biçimlerinin ve cinsiyet ilişkilerinin sergilendiği mekan olan Orman
Çiftliği’nde çekilmesinin ürettiği anlamlar tartışılmaktadır. Bu calışma ile,
Atatürk Orman Çiftliği ile benzerlik gösteren pek az deneyimin olduğu,
ancak kültürün dönüştürülmesinde bir araç olması durumunun benzersiz
olduğu kanıtlanmıştır.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Atatürk Orman Çiftliği, modern tarım ve endüstriyel üretim tekniklerinin
boş zaman aktiviteleri ile birleştirilmesiyle bir kent çiftliği olarak
geliştirilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesi olan yeni bir toplum
yaratma ilkesini temsil eden benzersiz bir mekansal pratiktir. Bu çalışmada
Orman Çiftliği’nin varlığı, Türk ulusunun kültürel dönüşümü için bilinçli
bir katkı olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, varoluşu tarih içindeki
temel kültür tanımları ile bağlantılı olarak tartışılmaktadır: 1) ürünlerin ve
toprağın verimini artırmak fikri ile ‘doğanın işlenmesi’; 2) bireylerin eğitimi
bağlamında ‘zihinlerin terbiye edilmesi’; 3) ‘sosyal gelişim süreci’; 4)
‘anlamlar, değerler, yaşam biçimleri’; 5) ‘anlamları üreten pratikler’; ve son
olarak 6) ‘temsil ağı’ olarak ‘yaşam tarzı’ ve ‘anlamın üretimi’ tanımlarını
bağlayan antropolojik bakış açılarının birbirine geçişi. Bu bağlamda,
a) Orman Çiftliği, kurulduğu tarihlerdeki ileri toplumların benzer
yapılanmadaki örnekleri olan İtalya’daki Agro Pontino ve Amerika’daki
New Deal ile karşılaştırılmaktadır; b) Amerikalı ilerici eğitimci John
Dewey’nin ‘yaparak öğrenme’ felsefesinin etkileri çerçevesinde Amerika’da
bilimsel üretim, verimlilik ve toplumsal yaşamın onarımını hedefleyen
4-K’nın kurgusu ile Orman Çiftliği’nin benzerlikleri tartışılmaktadır; c)
1870’lerden itibaren Rusya, Bulgaristan ve Doğu Avrupa’da ekonomik
kalkınmanın ön şartı olarak görülen ‘köylünün eğitilmesi’ hareketinin henüz
sanayileşmemiş Türk toplumunun ‘kendine yetebilme’ ve ‘bağımsızlık’
mücadelesi ile ilişkisi kurulmakta, Orman Çiftliği’nin ‘köylü’nün ‘çiftçi’ye
dönüştürülmesindeki katkıları sorgulanmaktadır; d) Yeni rejimin mekanı
ve Ankara’nın uygar yüzü olarak Orman Çiftliği kent sakinleri için bir
açık hava okulu olarak değerlendirilmektedir; e) Osmanlı’nın başkenti
İstanbul’dan Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya geçişte yirminci yüzyılın
yaratıcı felsefesini yansıtacak biçimde tasarlanan ilk kentsel açık alanlar
arasında yer alan Çiftlik’in İsviçre’li tasarımcısı Ernst Egli’nin katkıları ile
uygarlığın ve Cumhuriyet’in temsili haline gelmiş olduğu irdelenmektedir;
f) 1930 tarihli Gazi Mustafa Kemal, Atatürk Orman Çiftliği’nde ve Gazi
Mustafa Kemal’in Amerikalılara Hitabı adlı filmlerin, misafir diplomatların
ağırlandığı, yeni yaşam pratiklerinin, tüketim maddelerinin, giyim
biçimlerinin ve cinsiyet ilişkilerinin sergilendiği mekan olan Orman
Çiftliği’nde çekilmesinin ürettiği anlamlar tartışılmaktadır. Bu calışma ile,
Atatürk Orman Çiftliği ile benzerlik gösteren pek az deneyimin olduğu,
ancak kültürün dönüştürülmesinde bir araç olması durumunun benzersiz
olduğu kanıtlanmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
165-178