Journal Name:
- Tarih ve Günce
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
At the end of the 1877-1878 Ottoman-Russian War, to increase the value of the Ottoman Empire as an ally, the need for a strong army became more apparent. Due to this situation, it was necessary to reorganize the army. II. Abdul Hamid, in order to restructure the army and to see Germany as an ally at any cost, requested the assignment of military missions from the Kaiser. Having changed its perception of the Eastern Question and sharpened the hope of increasing the effectiveness of German arms industry, Germany assigned these requested military missions, considering that they will play an important role in achieving these goals.
The restructuring the Turkish Army, which was started with the German idea that "foreign powers, who want to be effective on Turkey, should take the army into account", did not give the expected result for the Ottomans in the Balkan War.
Upon the defeat, negative criticisms in domestic and foreign public opinion about German military and weapons systems arose. For a defense against these negative criticisms Germans, initially tried to use the Abdulhamid’s period and then the thesis that Turkish displayed a shallow practice of the works as the basis which were contraversial. In the meantime, thanks to the CUP’s inability to find any ally, Germans were reinvited to restructure the army, which would alleviate the criticisms thoroughly. The purpose of this study is to evaluate the Turkish-German military relations in the Balkan War. As a result of the defeat in the Balkan War, the need for restructuring the army forced the prominent figures of CUP to search for new foreign military missions. As France and England did not act favorably on this issue, the Sublime Port had only one option left to apply; Germany, which would lead her to a collapse. This study is important as it covers a period of time shaping the history of Europe and the world.
In this research which was completed by studying ATASE archival documents, periodicals, national and international literature, German restructuring of the Ottoman army and its impact on the Balkan War were examined.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Almanya ve İtalya’nın birliklerini tamamlayarak Avrupa ve dünya politikasında birer güç olarak yerlerini almaları Avrupa’da dengeleri bozmuştu. Özellikle Almanya ile yaptıkları savaşlarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Fransa’nın yıpranması, Rusya’nın Karadeniz ve Balkanlarda etkisinin artmasına neden olacaktı. Almanya ve İtalya’nın siyasal birliklerini tamamlaması, Osmanlı İmparatorluğu için İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı denge unsuru olarak kullanılabilecek güçlerin ortaya çıkması anlamına geliyordu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Müttefik olarak değer kazanabilmek için güçlü bir orduya duyulan ihtiyaç 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbinde kendisini daha da belirginleştirmişti. Bu durum ordunun yeniden yapılandırılmasını gerekli kıldı. II. Abdülhamit, bir taraftan ordusunu yeniden yapılandırmak, diğer taraftan da ne pahasına olursa olsun Almanya’yı müttefik olarak yanında görmek için bu ülkeden askeri heyet talep etti. Doğu Sorunu algısını değiştirmiş ve silah endüstrisinin etkinliğini arttırma ümidini keskinleştirmiş olan Almanya ise talep edilen askeri heyetin, bu amaçlara ulaşmak açısından önemli bir rol oynayacağını değerlendirerek askeri ıslah heyeti görevlendirdi.
II. Abdülhamit’in kuşkucu politikaları, Osmanlı ordusunun, karşılığı büyük meblağlara ulaşan para ve imtiyazlarla ödenmesine rağmen görevlendirlen bu heyetlerden yeterince istifade etmesine engel olmuştu. Bu nedenle II. Meşrutiyet, 1880 yılında Von der Goltz Paşa’nın da katkısı ile yapılandırılmış, eski örgütsel yapıya sahip bir ordu devraldı.
İttihat ve Terakki döneminde Balkan Harbi başlamadan önce, ordunun yeniden yapılandırılması konusunda iyi niyetli büyük çapta faaliyetler başladı. Bu arada 1909 ve 1910 yıllarında depolardaki silah ve donatım gereçleri orduya dağıtılmış ayrıca Avrupa’dan çok sayıda yeni satılalmalara başlanmıştı. Bu suretle silah kudreti oldukça kuvvetlendirilmiş ve 1nci, 2nci, 3ncü Ordular kısa zamanda hemen hepsi seri ateşli silahlarla donatılmış ve örgütte de bazı değişiklikler yapılmıştı. Bu şartlar altında Balkan Harbi başlamıştı.
Fakat Almanlar tarafından “Türkiye üzerinde etkili olmak isteyen yabancı hükümetlerin orduyu hesaba katmaları” gerektiği düşüncesi ile başlatılan Türk Ordusu’nun yapılandırılması işi Balkan Harbi’nde istenilen sonucu vermemişti. Osmanlı basınında yer alan ve Almanların Osmanlı Ordu’nun başarısına olan inancını ifade eden açıklamalara ve savaşa Almanlar tarafından yetiştirilen Osmanlı subaylarıyla birlikte katılan birkaç Alman subayına rağmen Osmanlı Ordusu savaşı hem de çok büyük bir hezimet ile kaybetmişti.
Bunun üzerine iç ve dış kamuoyunda meydana gelen Alman askeri ve silah sistemleri hakkındaki olumsuz eleştiriler, önce Abdülhamit dönemine daha sonra da Türklerin işleri yüzeysel yaptıkları tezine dayandırılarak savuşturulmaya çalışılmıştı. Tam bu sırada İttihatçilerin, ordunun yeniden yapılandırılmasına olan ihtiyacı giderecek başkaca bir kaynak bulamamaları üzerine yaptıkları yeni bir heyet talebi Almanların imdadına yetişmişti.
Yeni heyetin görevlendirilmesini müteakip, dünya siyasal yapısında meydana gelen gelişmeler Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden oldu. Yeni görevlendirilen Alman Askeri Islah heyeti ise Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa Almanya’nın yanında girmesini sağlayarak üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirerek hem Avrupa, hem Rusya hem de Dünya tarihine damgasını vurdu.
Bu çalışmanın amacı Balkan Harbi’nde Türk Alman askeri ilişkilerini değerlendirmeye çalışmak olacaktır. Balkan Harbi sonucunda yaşanan yenilgi ile ordunun yeniden yapılandırılması ihtiyacı İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından yeniden Islah Heyeti arayışlarına neden olmuştu. Fransa ve İngiltere’nin bu konuda sıcak davranmaması nedeniyle Almanlara muhtaç kalan Osmanlı İmparatorluğu’nun tekrar bu kaynağa yönelmesi sonun başlangıcını oluşturmaktadır. Bu çalışma Avrupa ve Dünya tarihini şekillendiren bir dönemi ele alması bakımından son derece önemlidir.
ATASE arşiv belgeleri, süreli yayınlar, yerli ve yabancı literatür taraması ile yapılan araştırmada, Alman askerlerinin Osmanlı ordusunu yeniden yapılandırması ile Balkan Harbi’ne etkileri incelenecektir. Sonuçta diğer ülkelerin nüfuzunu engelleyecek kadar yapılandırılmak üzere Osmanlı Ordusunda bulunan Alman askerlerinin, Alman emperyalizminin girişini kolaylaştırmak için çalıştığı gözlemlenmektedir. Ayrıca tam olarak meyvesini vermeye fırsat bulamayan reformların, Osmanlı ordusunda bir kafa karışıklığına neden olduğu da görülmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 1