Journal Name:
- Güvenlik Stratejileri Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Different approaches for the ways of war fighting and defeating
the enemy were established from the time of Sun Tzu till today. These approaches, together with backing up by the current technological
opportunities, have influenced the war battles.
In the recent years, military forces have entered a new era in
warfare —an era in which warfare is affected by a changing strategic
environment and technological development Nowadays there is a
transition from the Industrial Age to the Information Age. In addition to
that, with the collapse of the Soviet Union and the end of the Cold War,
our security environment has undergone profound transformation. Due to
these transformations, a multinational effort for developing the concept of
Effects-Based Operation, which is an approach for supporting the military
forces with the national power factors and creating a maximum effect in
the operations as opposed to minimum casualties, has been needed.
Effects-based operation (EBO), described as: "Sets of actions
directed at shaping the behavior of friends, neutrals, and foes in peace,
crisis, and war", is not a new approach. Throughout history, decision
makers have sought to create conditions that would achieve their
objectives and policy goals. Military commanders and planners have
attempted to plan and execute campaigns to create these conditions—an
approach that would be considered "effects-based" in today's
terminology. EBO in the 21st century is a methodology for planning,
executing, and assessing military operations designed to attain specific
effects that achieve desired national security outcomes.
For the concept, which was tried to improve by the Multinational
Interoperability Council (MIC), established in 1999, there have been four
operations executed till today. Turkish Armed Forces, which follows the
developments very closely, took part in the last operation and gave a start
to its efforts to be a member of MIC for the coming periods.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sun Tzu'dan günümüze kadar, harp etme sanatı üzerine ve
düsmanın nasıl mağlup edileceğine yönelik olarak farklı yaklasımlar
ortaya koyulmustur. Bu yaklasımlar, mevcut teknolojik imkanlarla da
desteklenerek harp ortamını etkilemislerdir.
Son yıllarda silahlı kuvvetler, değisen stratejik ortam ve hızlı
teknolojik ilerlemelerin de etkisiyle yeni bir harp dönemine girmistir.
Günümüzde, Endüstri Çağı'ndan Bilgi Çağı'na doğru bir geçis süreci
yasanmaktadır. Bununla birlikte, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
(SSCB)'nin dağılması ve Soğuk Savas’ın sona ermesiyle güvenlik
algılamalarında ciddi değisim yasanmıstır. Bu değisimlerden dolayı, silahlı
kuvvetlerin diğer milli güç unsurlarıyla desteklenmesini ve harekâtlarda
minimum insan kaybına karsılık maksimum etki yaratılmasını sağlayacak
bir yaklasım olan Etki Odaklı Harekât (EOH) Konseptinin, çok uluslu bir
çabayla gelistirilmesine ihtiyaç duyulmustur.
Dost, düsman ve tarafsızların davranıslarını değistirmeye yönelik,
barıs, kriz ve savasta uygulanan bir dizi eylem olarak da tanımlanabilen
Etki Odaklı Harekât, yeni bir yaklasım tarzı değildir. Geçmiste birçok
komutan ve planlamacılar, harekâtları etki odaklı yaklasımlarla planlamıs
ve uygulamıslardır. 21'inci yüzyılda EOH, harbin siyasî hedefine
ulasılmasını sağlamada belirli etkilerin yaratılması için uygulanan
planlama, icra ve değerlendirme metodolojisi olarak kullanılmaktadır.
1999 yılında kurulan Çok Uluslu Karsılıklı Çalısabilirlik Konseyi
(Multinational Interoperability Council-MIC) tarafından gelistirilmeye
çalısılan konsept için günümüze kadar dört tatbikat icra edilmistir.
Gelismeleri yakından takip eden Türk Silahlı Kuvvetleri son tatbikatta
görev almıs ve önümüzdeki dönemlerde Çok Uluslu Karsılıklı Çalısabilirlik
Konseyi'ne üye olmaya yönelik girisimlere baslamıstır.
FULL TEXT (PDF):
- 3
39-69