The Opportunity of Consensus and Tolerance Culture on Universal Level
Journal Name:
- Hikmet Yurdu Düşünce - Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
It is clear that a universal system that has international sustainable moral
and ethical values is needed in order to secure peace and tranquility on our Earth.
Because of this essential need, it is of vital importance to study and focus on consensus
and tolerance culture in a universal dimension as they are related to our thoughts
and actions.
Although it does not seem difficult to establish consensus culture in terms of
theoretical and ideological context, it still seems hard to develop an unbiased, objective
consensus and tolerance culture universally considering practical and societal
reality since wars (in the past) show up as a historical fact. All the nations that had
wars with each other from prehistoric times till early 20. century have created a conflict
and war culture and the stronger nations have exploited the weaker ones.
In this study, it is aimed to study and discuss about whether it is possible
for all nations surviving on the Earth could agree upon a consensus and tolerance
culture from the point of historical, humanity and religion dimensions
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yerküremizde barışın ve huzurun sağlanabilmesi için, uluslararası sürdürülebilir
ahlaki ve manevi değerlere sahip evrensel bir sisteme ihtiyaç olduğu açıktır.
Bu zaruri ihtiyaç nedeniyle düşüncelerimizi ve eylemlerimizi ilgilendiren uzlaşı ve
hoşgörü kültürünün evrensel boyutları ile ele alınması, incelenmesi önem arz etmektedir.
Teorik ve ideolojik kurgulama bağlamında uzlaşı kültürünün oluşturulması
güç görünmezken, pratik ve toplumsal gerçeklik anlamında evrensel boyutta önyargısız,
tarafsız bir uzlaşı ve hoşgörü kültürü geliştirmenin kolay olmayacağı da
açıktır. Çünkü çatışma (savaş) karşımıza tarihsel bir olgu olarak çıkmaktadır. Gerçekte
de en eski çağlardan 20. yüzyılın başlarına kadar savaş halinde bulunan tüm
toplumlar, savaş ve çatışma kültürü oluşturmuşlar ve daha güçlü olan devletler,
daha zayıf toplumları sömürmüşlerdir.
Bu çalışma içerisinde, yerküremizde varlığını sürdüren bütün toplumların
üzerinde anlaşabilecekleri uzlaşı ve hoşgörü kültürünün imkânlı olup olmadığı, tarihi,
insani ve dini boyutları ile ele alınmasına, tartışılmasına çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 9
25-35