SUÇ MAĞDURUNUN KORUNMASI İLE İLGİLİ BAZI SORUNLAR

Ceza Hukukunun klasik bir biçime eriştikten sonra, son yıllarda klasik ölçülerin ve ilkelerin sarsılmağa başladığı da görülmektedir. Gerçekten, ceza hukuku alanında uzun yıllar tartışılmaz, sarsılmaz, değişmez nitelikte görülen pek çok kabul ve anlayış biçimlerinin, son yıllar içinde kökten eskimeğe yüz tuttuğu, ceza hukuku tarihçesi içinde yer almağa yaklaştığı kolaylıkla görülebilmektedir. Birtakım fiillerin suç olmaktan çıkartılmasına yönelik eğilimler, cezanın işlevi konusundaki anlayış değişikliği, suça karşı toplumun savunulması, arayışları, suça verilen anlamların daha bir değişik nitelik kazanması, suça tepkinin başkalaşması, sorumluluk kurallarındaki yeni görüşler klasik ceza hukuku anlayışının başkalaştığı ve yara aldığı savını doğrular niteliktedir. Bu değişim ve gelişimde, özellikle kriminolojinin gittikçe etken olduğu da bir gerçek. Kriminoloji araştırmalar, "suç ve ceza" denilen olgulara kuramsal olmayan bir yaklaşımı gerçekleştirmiş, uygulamaya ve araştırmaya dayanan somut anlayışlar kendisini tüm ceza hukuku görüşlerinde kabul ettirmiştir. Kaynağını, uygulama ve somut araştırmalarda bulan görüşler giderek, pozitif hukuk açısından da değişimlere, yeni modellere ve müesseselere yol açabilecek etkenlik payı kazanmıştır ve ceza hukuku artık amacı ve fonksiyonu unutulmuş kurallar kalabalığı arasındaki ilişkileri sistemleştirip, yorumlayan, normatif, kuru bir bilim olmaktan çıkmıştır. "Suç", "suçlu", "ceza" kavramları da anlamsız katı soyutluktan kurtulup, dinamik, fonksiyonel bir güç ve canlılık kazanmak yolundadır.