BİLİM ÖZGÜRLÜĞÜ

İçinde yaşadığımız dünyayı anlamak için verilen mücadele asil ve sürekli bir mücadele olup, hâlâ devam etmektedir1. Tarih boyunca insan bir yandan hayatta kalabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek, diğer yandan da merakla, yani hakikati elde etme dürtüsüyle tabiatı tanımak ve ona hâkim olmak istemiştir. Bu isteği doğrultusunda tabiat olaylarını gözlemlemiş, oluş nedenlerini araştırmış ve bunlara ilişkin çeşitli varsayımlar geliştirmiştir. İnsanın içinde yaşadığı kâinatı açıklamak için başvurduğu ve tümüne birden bilgilenme yolları denilen, inanç, kanaat, din, mitoloji, metafizik ve mistik düşünce gibi çeşitli yollar vardır2. Bizim inceleme konumuzu oluşturan bilim veya bilimsel bilgi de bu yollardan birisidir. Kısaca bilim, insanların kendilerini ve çevrelerindeki diğer varlıkları anlamak ve bu varlıkların birbirleriyle olan ilişki ve etkileşimlerini inceleyerek, ortaya çıkan olguları ve gelişmeleri açıklayabilmek amacıyla uyguladıkları metot ve etkinlikler yoluyla, ilk çağlardan günümüze kadar elde ettikleri ve yeni kuşaklara aktardıkları bilgilerin tümüdür3.