You are here

"ELEŞTİREL DENEYİMCİLİK": DİNİ TECRÜBEDE SWİNBURNE'ÜN "SAFDİLLİK İLKESİ"NE KARŞI "ELEŞTİRELLİK İLKESİ"

"CRITICAL EXPERIENTIALISM": "PRINCIPLE OF CRITICALITY" VERSUS SWINBURNE'S "PRINCIPLE OF CREDULITY" IN RELIGIOUS EXPERIENCE

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
Interest in personal religious experience has increased recently both in popular religiosity and in researches of the philosophy of religion. Looked at from the philosophical perspective, it is particularly important for the theistic concept of God İn comparison to other alternatives like atheism, deism or pantheism. However, it is such a phenomenon that both mistakes and misleadings are quite common. In this case, there should be specific principles and strong criteria io distinct genuine religious experiences from false ones. Swinburne's principle of credulity is being widespread among the theist philosophers of religion recently. According to our opinion, however, the principle of credulity is so inadequate and risky as its opposite, the principle of verification, İs so inaccurate and inappropriate. In this article, we try to develop a middle-way principle which may be called a "principle of criticaüty". According to this principle, an experience should carefully be evaluated in five steps including at least five positive evidence or support in order to be considered as a genuine religious experience.
Abstract (Original Language): 
Hem popüler dindarlıkta hem de din felsefesi araştırmalarında kişisel dini tecrübeye ilgi son zamanlarda artmıştır. Felsefi açıdan bakıldığında, dini tecrübe özellikle teistik Tamı kavramı açısından, ateizm, deizm veya panteizm gibi öteki alternatifleri ile karşıiaştırıldığmda özel bir önem arzeder. Bu önemine rağmen, dini tecrübe yanılmaların da yanıltmaların da oldukça yaygın olduğu bir alandır. Bu durumda gerçek dini tecrübeyi sahtelerinden ayırt etmeye yarayacak özel İlkelerin ve güçlü kriterlerin olması gerekir. Swinbume'un safdilli k ilkesi son zamanlarda teist din felsefecileri arasında yaygınlaşmaktadır. Oysa bize göre safdillik ilkesinin karşıtı olan doğrulama ilkesi yanlış ve uygunsuz olduğu gibi, safdillik ilkesinin kendisi de yetersiz ve risklidir. Bu makalede biz, "eleştirellİk ilkesi" diye isimlendirilebilecek olan bir orta yol ilkesi gelişLirmeye çalışıyoruz. Bu İlkeye göre, bir tecrübeyi gerçek bir dini tecrübe sayabilmek İçin, o tecrübenin en az beş pozitif delil veya destek de içeren beş adımlık bir değerlendirmeden geçirilmiş olması gerekmektedir.
25-54