Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Geçen 20 yıl süresince, birçok AB ülkesi gelir dağılımı adaletsizliğinde, yoksulluktan yakman nüfusta ve toplumsal dışlanmada artış yaşadılar. Genellikle, hükümetler adalet kavramına İlgisiz olmalarından ötürü eleştirilirler; gelir adaletsizliğini azaltmada etkisiz olmakla ve hatta belki de daha yüksek gelir dağılımı adaletsizliğine neden olan politikalar uygulamakla suçlanırlar.
Birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde yüksek gelirlilerin kullanılabilir gelirdeki payı artarken, düşük gelirlilerin payı azalmıştır.(Atkİnson ve diğerleri, 1995; Forster, 2000)
1990'ların ortalarından itibaren AB'de nüfusun %18'i (65 milyon) yoksulluk sınırının altında gelire sahipti (kendi ülkelerindeki ortalama gelirlinin %60'ına eşit veya daha az gelire sahip nüfusun yüzdesi ); bu oran son 10 yılda da değişmemiştir. Avrupa Birlİği'nde 14 milyon işsiz (işgücünün %8.3'ü) vardır; bunların da %50'si uzun dönemli işsiz ve 2.5 milyonu evsiz barksızdır. Bu konu gerek ulusal, gerekse Avrupa Birliği düzeyinde siyasal ve toplumsal aktörleri ilgilendiren ve giderek büyüyen bir sorundur.
FULL TEXT (PDF):
- 1
131-144