You are here

BİR "DÖNÜM" POLİTİKA

A "DÖNÜM" POLICY

Journal Name:

Publication Year:

Keywords (Original Language):

Author NameUniversity of Author
Abstract (2. Language): 
In 1930s, government intervention to economic life in Turkey has increased. Etatism has taken effect and industrialization has become the main goal. Government policies including direct investments were directed to achieve industrialization. The first stage of industrialization has focused on domestic production of primary consumer goods, which are dependent upon agricultural produce as the major input. Being the source for capital transformation to manufacturing, agricultural sector provides the raw materials for industrial production and therefore, it should not be neglected. Hence, in this period, agricultural policy has become one of the most important debate issues. In the early years of the Republic, apart from the administrative community, periodicals provided a medium where ideas were debated and developed. Similar to Kadro -a journal set forward to formulate the political ideology of the Republic-, Dönüm, another journal, declared its aim as directing the agricultural policy and has become the main periodical concerned with agriculture. The purpose of this paper is to analyze the ideas, suggestions for and criticism of agricultural policies published throughout the etatist period in that journal. Dönüm, believing that agricultural development could only be achieved with scientific efforts and improvements, argues that efforts for that purpose should be managed taking country-specific conditions and requirements into consideration. This would allow the choice of production methods and decisions on product diversification to be made properly keeping efficient use of resources in mind. Agricultural production and modernization of the country could only be possible with this type of efficiency approach. This paper, additionally, evaluates the efforts of the journal in directing the modernization of agriculture.
Abstract (Original Language): 
Dönüm'ün sorunlara bakışındaki yöntemi, sorunu bir bütün olarak ele almak ve bütünü oluşturan parçaları göz önünde bulundurmaktır. Buna uygun olarak tarım politikalarıyla ilgili temel eleştirisi, bütüncül politikaların olmayışıdır. Bu nedenle uygulanan politikalar çoğu kez kişisel kararlar ve uygulamalar olarak nitelendirilmiştir. Tarımın alt dalları arasındaki ilişkiler göz önünde bulundurulmadığmdan, uygulamalar bir alanda başarılı olurken diğer alanların gelişmesini engelleyebilmiş ve tarımsal yapı dağınık ve kopuk yapısını korumuştur. Bu da dönemin temel iktisadi faaliyeti olan tarımın gelişmesini yavaşlatmıştır. Tarım politikalarındaki bu eksiklik bilimsel bakış açısının yerleşememesinin bir sonucudur. Dönüm, bu eksikliği ve bilimin önemini sürekli vurgulamıştır. Dergin özgün bakış açısı ve söylemi en açık biçimde burada karşımıza çıkmaktadır: "memleket ilimciliği". Bu kavram Dönümcülerin kritik kavramıdır ve batıya bakıştan, tarımsal yapının çözümlenmesi ve önerilen politikalara kadar belirleyicidir. "Memleket ilimciliği" ülke şartlarını temel belirleyici olarak görmekte ve Cumhuriyetin özgün toplumsal yapısının kendine özgü bir gelişme çizgisi ve toplum biçimi oluşturacağı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle Batı ile ilişkilere ihtiyatlı bir yaklaşım sergilenmektedir. Batı, ülkenin gereksindiği tekniğin alınacağı bir merkezdir. Bunun dışında Batı'dan alınacak bir şey yoktur. Tekniğin alımıyla ilgili de önemli kayıtlar konmaktadır. Batı'nm ürettiği her teknik ilerlemenin alınması "taklitçilik" olarak görülmekte ve tekniğin ülke şartlarına uygunluğu ve bu şartın tekniği değiştirmesi üzerinde durulmaktadır. Batı'nm olumsuz bir imge olarak algılanmasında sınıflı toplum yapısının etkili olduğu görülmektedir. Sınıf olgusu, toplumsal çatışmanın ve bozulmanın başlıca nedenidir. Oysa Anadolu'nun iktisadi yapısının özgünlüğü bu olgunun ortaya çıkmasına olanak vermemiştir. Bu da sınıf çatışmalarını ortaya çıkmadan önleme olanağı vermesi bakımından büyük bir avantaj olarak görülmektedir. Halkçılığın toplumsal şartlarının varlığı bu çözümlemenin vardığı doğal bir sonuç olmaktadır. Önerilen tarım politikalarının temel amacı da bu yapıyı korumaya yönelik politikalardır. Küçük üreticiliğin korunması bu politikaların ana eksenini oluşturmaktadır. Tarım tekniklerinin geliştirilmesinden üretimin artırılmasına, ihracata yönelik üretim yapılmasından fiyat istikrarının sağlanmasına kadar yapılacak her şey, sınıfların ortaya çıkmasına engel olacak küçük üreticiliğin korunması ve geliştirilmesi bağlamında düşünülmektedir.
FULL TEXT (PDF): 
61-90