NECİP FAZIL’S VIEW ON ABDÜLHAK HÂMİD TARHAN
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Memoirs as a kind of literary, which are important in terms of literary
history, and as well as important area of research such as history, sociology,
anthropology, urbanism. Memoirs are given full weight by World Literature.
Most man of letters, politician, statesman, bureaucrat, artist, traveler, etc. write
their memories and leave behind a number of Works in this field. The sort of
memories appears to be very little in Turkish Literature. Looking at this, writing
memory, recording experiences custom can be said very little in our literature.
Only until mid nineteenth century, looking at how many memories written in
Turkish is even enough to understand that this sort wasn’t in demand for
Turkish Literature. But after in the second half of the nineteenth century the
number of this type of work grown.
After the Republic, many important people wrote and puplished their
memories. One of them was Necip Fazıl Kısakürek. Especially his Works named
Kafakağıdı, O ve Ben, Bâbıâli starting with the author’s childhood, include so
much information about his, his family, people who he knows and his
experiences. A prominent feature in his memories: He criticise most of his friend or acquaintance too fiercely. People, who doesn’t thinking like him or doesn’t
move with him are the most to be criticized. Despite this, Necip Fazıl admires
Abdülhak Hâmid Tarhan so much and it is seen that he reflected this admiration
to his Works. Looking at Necip Fazıl’s work, it ‘s seen that there ara three reason
of his admiration for Abdülhak Hâmid Tarhan: his being a poet, being particular
about his dress and his being wont to metaphysics. As these three elements are in
existance Necip Fazıl, his approach toward Abdülhak Hâmid Tarhan is more
positive than most of his other friends.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hatıratlar edebî bir tür olarak edebiyat tarihi açısından önemli olduğu
kadar, tarih, sosyoloji, antropoloji, şehircilik gibi araştırma alanları için de önemli
birer kaynak konumundadır. Dünya edebiyatında hatıratlara çok önem
verilmektedir. Pek çok edebiyatçı, siyasetçi, devlet adamı, bürokrat, sanatçı,
gezgin vs. anılarını yazmış ve bu alanda çok sayıda eser geride bırakmışlardır.
Türk edebiyatında ise anı türünde çok az eser olduğu görülmektedir. Buna
bakarak bizde anı yazma, yaşadıklarını sonradan kaydetme geleneğinin olmadığı
ya da çok az olduğunu söylenebilir. Sadece on dokuzuncu asrın ortalarına kadar
kaç tane Türkçe yazılmış hatıra kitabının olduğuna bakmak bile, bu türün bizde
pek de rağbet görmediğini anlamamız için yeterlidir. Ancak on dokuzuncu asrın
ikinci yarısından sonra bu türde yazılan eser sayısı artar.
Cumhuriyet sonrasında pek çok önemli şahıs anılarını yazıp yayınlatır.
Bunlardan biri de Necip Fazıl Kısakürek’tir. Özellikle Kafakağıdı, O ve Ben, Bâbıâli
isimli eserleri, yazarın çocukluğundan başlayarak kendisi, ailesi, tanıdığı kişiler
ve yaşadıkları hakkında pek çok bilgi ihtiva etmektedir. Anılarında dikkat çeken
bir özelliği vardır: Birçok arkadaşını ya da tanıdığı kişiyi en şiddetli şekilde
eleştirir. Kendisi gibi düşünmeyen ya da kendisiyle hareket etmeyen insanlar en
çok eleştirdiği kişilerdir. Buna rağmen Necip Fazıl’ın Abdülhak Hâmid Tarhan’ı
çok beğendiği ve bu beğenisini de eserlerine yansıttığı görülmektedir. Necip
Fazıl’ın eserlerine bakıldığında onun Abdülhak Hâmid Tarhan’ı bu kadar
beğenmesinin üç sebebi olduğu görülmektedir: Şairliği, giyim kuşamına çok
önem vermesi ve metafiziğe meyli. Bu üç unsur Necip Fazıl’ın kendisinde de
olduğu için Abdülhak Hâmid Tarhan’a yaklaşımı, pek çok arkadaşına olan
yaklaşımından daha olumludur.
FULL TEXT (PDF):
- 1
1233-1243