A PEDAGOGICAL APPROACH TO GERMAN ANIMAL LITERATURE IN THE TELEOLOGICAL CONTEXT
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Both in literary and pedagogical works, antropomorphism and animism are frequently used to make a behaviour or idea more effective. At first sight, this may seem natural since the will is good and it serves the formation of good and required behaviour and ideas in human beings. However, if we approach the situation from criticism point of view, the problem is during their learning process, the animals in the literary Works are deprived of their naturalism that vwill affect their ealistic reception and reflect the values inherent to human beings. At first, two drawbacks can be seen; first, animals which are parts of the natural habitat and presented as a concept of purpose. It is obvious that this goal blocks the transition to causal thought which science targets for. Because students are conditioned before being aware of seeing the nature through humanitarian aspects. Secondly, in teaching humanistic values, an attitude based on causality leads learners to concreteness and assist them pass into abstract operations. Yet, it seems that humanizing the nature or, its being explained through humanitarian language blocks this process. In this article, worksorkserman Literature dealing with animals have been catogorized according to their narrative functions and examined in terms of pedagogical aspect. Works that have been written to handle animals as aesthetic and artistic elements have generally been produced in modernism as well as in the Middle Age, Age of Illumination and Romantic period. Formerly, animal figures, through the compulsory roles which include the negative attitudes of human beings, have shown all the negativeness trhus serving the positiveness to become concrete and they have also become mediators to reflect the individual and social criticisms in ongoing literary processes. The educational image of this mentally change traces its transformation from being conditioned to being constructed. Consequently, it has been demonstrated that using these Works in education should be carried out according to the principoles of educational councelling or guidance as it may be difficult to transfer to the abstract processing stage and and thus the need of forming awarerness in this respect arises.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hem edebi hem de eğitbilimsel yazında, bir davranışı ya da düşünceyi, daha kalıcı kılmak için antropomorfizm ve animizm yararlanılması hususuna oldukça sık rastlanılır. Bu durum, ilk bakışta oldukça doğal görülebilir; ne de olsa amaç iyidir ve insanlarda istendik davranış ve düşüncelerin oluşmasına hizmet etmektedir. Ancak konuya eleştirel bir düzlemde bakıldığında, öğrenme sürecinde kullanılan yapıtlardaki hayvanların doğallıktan uzaklaştırılarak, onlara insana özgü değerlerin yansıtılması, gerçekçi bir biçimde alımlanması hususunda sorunlar yaratabilecek niteliktedir. En azından ilk bakışta iki sakınca dile getirilebilir: İlki, doğal dünyanın bir parçası olan hayvanların, kendi doğallığından uzaklaştırılarak ereksel bir bağlamda ele alınmasıdır. Bu erekselliğin, bilimin hedeflediği nedensel düşünceye geçişe ket vurduğu açıktır. Çünkü öğrenciler, doğaya insan biçimci bakma konusunda farkına varmadan koşullandırılmaktadırlar. İkincisi ise, eğitim yazınından beklenen amaçla ilgilidir; bu amaç öğrencilerin, antropomorfizm, animizm gibi somuta yönelik düşünceden, bir kılavuz eşliğinde adım adım soyut düşünceye doğru götürülmeleridir. Oysa doğanın insanlaştırılması, ya da insan biçimci bir dille anlatılması, bu sürece ket vuruyor gibi görünmektedir. İşte bu makalede, hayvanları konu alan Alman yazınındaki yapıtlar, anlatı işlevlerine göre sınıflandırılarak, eğitbilim açısından bir değerlendirmesini yapmaya çalışılmaktadır. Hayvanların artistik ve estetik unsur olarak kullanıldığı nesir ve nazım türündeki yapıtlar daha çok ortaçağ, aydınlanma ve romantik dönemlerin yanı sıra modernitede öne çıktığı görülmüştür. Önceleri hayvan figürleri, üstlendikleri insana ait olumsuz davranışları içeren zorunlu roller aracılığıyla olumsuzlukları göstererek olumlunun somutlanmasına hizmet ederken, devam eden sanatsal süremlerde bireysel ve toplumsal eleştirilerin yansıtılmasına aracı olmuşlardır. Bu zihniyet değişiminin eğitsel yansıması koşullanmadan yapılandırmaya dönüşümün izlerini taşır. Sonuç olarak bu yapıtların eğitimde kullanılmasının, ereksel bakışa ve insan biçimci bakış alışkanlığı yaratabileceği ve soyut işlemler safhasına geçişte kimi zorluklar yaratabileceğinden ötürü eğitsel rehberlik ilkelerine göre yürütülmesi ve bu konuda bir duyarlılık oluşturulması gereği ortaya çıkmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 17