PASTORAL SILENCE: AN ESSAY OF FEAR SOCIOLOGY
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
With the globalization, terms like risk society, fear culture, trust
phenomenon became well known situations in sociology literature that
studied on frequently. All of these terms represents the changes in the
traditional perception due to modern age and their after effects on the
process of humanity. Technological developments and globalization with
the values that they brought, transformed both humans and societies
and made them face risks or fears. In this context, it is noted that
countries and power centers rebuilt humans and identities based on fears
and formed meanings on global fears. It is possible to list these fears
identifying with health, economy, culture. It is also possible to exemplify
these fears in global flu for health, global poverty for economy and 9/11
terrorist attack and us vs world mapping mentality that it created for
culture. Ecologic fears like global warming, more on a macro level, is also
used as oppression device on societies. All these events needs to be
analyzed not only in their specific fields but also on a sociological scheme.
The usage techniques of mass media, undoubtedly, are quite important
and worth to take notice. The study will be prepared in two stages that
are based on risk and fear culture stemmed from the globalization. In the
first part of the study, risk and fears, their reflections on society and
global level fear and risk sources will be assessed in sociological view.
Fears about health and cultural aspects will be taken into consideration.
Global disease cases and attitudes and reflections that they caused in
fears about health; strangers and the discussions they caused in cultural
fears are stated in the center of all three aspect. The ultimate aim of the
study is to present social effects that fears caused in a global risk world,
under the imagery of “tired societies”.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Küreselleşmeyle birlikte risk toplumu, korku kültürü, güven olgusu gibi kavramlar sosyoloji literatüründe sıklıkla karşılaşılan ve üzerinde tartışılan toplumsal durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bahsi geçen kavramların üçü de modern çağın getirdiği değişimlerle birlikte geleneksel algıda meydana gelen değişimleri ve bu değişimlerden sonra insanlığın geldiği süreci ifade etmek için kullanılmaktadır. Teknolojik gelişmeler ve küreselleşme, beraberinde getirdiği değerlerle hem insanı hem de toplumları dönüştürmüş ve onları risklerle ya da korkularla karşı karşıya getirmiştir. Bu bağlamda devletlerin ve güç merkezlerinin de zaman zaman korkular üzerine insanı ve kimlikleri yeniden inşa ettikleri ve özellikle küresel korkular üzerinden anlamlar ürettikleri görülmektedir. Bu korkuları sağlıkla, ekonomiyle, kültürle ilişkilendirerek sıralamak mümkündür. Sağlıkla ilişkili olarak küresel grip vakalarını, ekonomiyle ilişkili olarak küresel yoksulluk vakalarını, kültürle alakalı olarak da 11 Eylül 2001 terör olaylarından sonra dünyayı biz-öteki şeklinde haritalayan küresel kimlik algılama biçimlerini örneklendirmek mümkündür. Bunlardan daha makro düzeyde toplumların üzerinde bir baskı aracı gibi duran küresel ısınma gibi ekolojik korkular ise başlı başına bir durumdur. Bütün bu olayların salt ilişkili oldukları alanlar dışında sosyolojik bağlamda analiz edilmesi gereken noktaları bulunmaktadır. Burada kuşkusuz kitle iletişim araçlarının da kullanılış biçimleri oldukça önemlidir ve dikkate alınması gereken bir noktadır. Bu çalışma, temelde küreselleşmenin getirdiği risk ve korku kültüründen hareketle iki aşamalı olarak tasarlanmıştır. Çalışmanın ilk kısmında risk ve korkular, bunların toplumsal yansımaları ve küresel çapta korkular ve risk kaynakları sosyolojik açıdan değerlendirilecektir. Bu bağlamda sağlıkla ilişkili korkular ve kültürel korkular ele alınacaktır. Sağlıkla ilişkili korkular içerisinde küresel hastalık vakaları ve bunların yarattığı toplumsal tutumlar ve yansımalar; kültürel korkuların merkezine yerleştirilen temel bağlam ise yabancı etrafında yaşanan tartışmalar olmuştur. Çalışmanın nihai hedefi, küresel bir risk dünyasında korkuların yarattığı toplumsal etkileri
“yorgun toplumlar” imgesiyle ilişkilendirerek ortaya koymaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 29