ZİYA GOKALP AND A NEW LIFE
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
The tendency to turn to the public in art, whose foundation is based
on Europe, started in the 19th century in the Ottoman Empire. However,
Ziya Gökalp reveals the philosophy of "New Life" with a view that covers
the whole of life. Ömer Seyfettin wrote the "New Language" for this
understanding, which is seen as simplification on the ground first. In this
article, the understanding of the language that will take place in the
philosophy of "New Life" is put forward. Ziya Gökalp, friends in Salonika
and many artists and intellectuals around the country start to give works
with this understanding. While this philosophy contributes to the
richness of the Ottoman opinion, it also educates the people who founded
the new Turkish Republic. At the same time, the basic principles of the
new state arise from this understanding. In this study, a brief summary
of the Ottoman concept of turn to the public in literature will be
discussed. The "New Life" philosophy that Gökalp initiated through the
media in Salonika will be discussed and the "New Philosophy (Yeni
Felsefe)" and "Young Pens (Genç Kalemler)" magazines will be
emphasized. “Yeni Hayat” does not have the principle of copying another
civilization. That philosophy aims at focusing on the public with its all
background, history and culture. The intellectuals will firstly provide a
common language and then they will write with the perspective of human
and art, public and art, instead of practicing on internal structure of art.
Therefore, life will be a great material for the artists. Thus, art leaning to
the public will appear as a result of the necessities of time. That will make
benefiting from the public essential for the artists and so the connection
between the public and the artists will be set.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kaynağı Avrupa olan, sanatta halka yönelme eğilimi, Osmanlı’da 19. yüzyılda başlamıştır. Ziya Gökalp ise hayatın tümünü içine alan bir bakışla “Yeni Hayat” felsefesini ortaya çıkarmıştır. Öncelikle dilde sadeleşme olarak görülen bu anlayış için Ömer Seyfettin, “Yeni Lisan” makalesini yazmıştır. Bu makalede “Yeni Hayat” felsefesi içinde yer alacak dil anlayışı ortaya konulmuştur. Ziya Gökalp, Selanik’teki arkadaşları, ülke çapında pek çok sanatçı ve aydın bu anlayışla eserler vermeye başlar. Bu felsefe Osmanlı’nın fikir zenginliğine katkı sağlarken yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran kadroları da yetiştirmiş olur. Aynı zamanda yeni devletin temel prensipleri de bu anlayıştan doğar. Bu çalışmada edebiyatta halka yönelme anlayışının Osmanlı’daki kısa özeti üzerinde durulacak. Ziya Gökalp’in Selanik’te basın yayın yoluyla başlattığı “Yeni Hayat” felsefesi söz konusu edilecek ve bu anlamda “Yeni Felsefe” ve “Genç Kalemler” dergileri üzerinde durulacaktır. “Yeni Hayat”ın başka bir uygarlığı taklit etmek gibi bir anlayışı yoktur. Bu anlayış bütün birikimleriyle, tarihi ve kültürüyle halka odaklanmayı amaç edinmiştir. Öncelikle dil birliği sağlayacak aydınlar, sanatın gelişmekte olan iç yapısına çalışmak yerine insan ve sanat, halk ve sanat düzleminde eserler verecektir. Bu sayede sanatçı için de yaşanılan hayat önemli bir malzeme haline gelmiş olacaktır. Böylece zamanın bir gerekliliği olarak halka yönelik sanat ortaya çıkacaktır. Bu durum, sanatçının halktan yararlanmasını gerekli kılacak sanatçıyla halkın iletişimi de böylece kurulmuş olacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 30