STRUCTURALIZM: THEORY AND METHODOLOGICAL
PROBLEMS
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Natural sciences, at the beginning of the twentieth century, got
stuck in, because it couldn’t offer a new approach for the demands of the
scientific knowledge, and couldn’t find a way for releasing from the
depression that conventional conceptualizations have brought with.
Evolutionary thought that respected in 19th century gave place to
structuralism. It is really hard to give a description for structuralism.
Structuralism couldn’t be defined universally because of capricious and
inconsistent ideas of proponent writers, and because of
misunderstandings of ignorant readers who didn’t know the subject
thoroughly. But, in general, as Scholes said, it can be said that, it is a
method which seeks for reality not in the objects themselves but in the
relations among objects. Today, the practitioners who couldn’t have a
consensus about the definition and methods of structuralism in
application of structuralism in wide range of ethnology, psychoanalysis,
philosophy, mathematics, physics, chemistry, psychology, literature,
cinema, and even theology, compromise in the foundations of the
movement. These foundations are, Saussure, Prague School, and
Russian formalism. Toward 1960s it is observed that structuralism has
developed rapidly in literature in France. Structuralisms do not care
about the emergence, history, interpretations of the narratives. The
important thing for structuralism is, structural design of work of art, and
which active components are in harmony with narrative systematic rules,
and how it is compositionally charted. Structuralism influenced the era
strongly which it emerged in, but also has been subjected to massive
criticism. While some critics, taking the environment that the approach
has been emerged into account, criticizing it because of lack of
transparency in background that it evolved, some others criticized for the
aspect of structuralism to history, the style of usage of linguistics
methods, approach to pieces, and appreciation of humanity.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yirminci yüzyılın başında doğa bilimleri, hem geleneksel anlayışların beraberinde getirdiği bunalımlardan hem de bilimsel bilgiye yeni yaklaşımlar sunamadığından çıkmaza girdi. 19.y.y’da itibar görmüş olan evrimci düşünce yerini yapısalcılığa bıraktı. Yapısalcılığın kesin bir tanımını yapmak gerçekten de çok zor. Yapısalcılık kimi zaman akımın savunuculuğunu yapan bazı yazarların değişken ve birbirini tutmayan görüşleri, kimi zaman da okurun konuyu derinlemesine bilmemesinden kaynaklanan yanlış anlamalar nedeniyle genel-geçer bir tanıma sahip olamamıştır. Yine de en genel anlamda Scholes’un dediği gibi gerçeği nesnelerde değil de nesneler arası ilişkilerde arama yöntemidir, denilebilir Bugün budunbilim, psikanaliz, felsefe, matematik, fizik, kimya, ruhbilim, edebiyat, sinema ve hatta teoloji gibi geniş bir yelpazede uygulanabilirlik kazanmış olan yapısalcılığın tanımı ve yöntemi konusunda fikirbirliğine varamayan uygulamacılar hiç olmazsa akımın kaynakları konusunda birleşirler. Bu kaynaklar Saussure, Rus Biçimciliği ve Prag Okulu’dur. 1960’lı yıllara gelindiğinde Fransa’da, yapısalcılığın edebiyat alanında hızlı bir gelişim kaydettiği gözlenir. Yapısalcılar anlatıların oluşumlarıyla, tarihçeleriyle, yorumlarıyla ilgilenmezler. Onlar için önemli olan yapıtın yapısal düzeni, etkin öğelerin hangi anlatımsal dizim kurallarına uyduğu, nasıl bir bileşim çizelgesi gösterdiğidir. Ortaya çıktığı dönemde geniş yankılar uyandıran akım, aynı zamanda yoğun eleştirilere de maruz kalmıştır. Kimi eleştirmenler akımı, yapısalcılığın ortaya çıktığı dönemdeki siyasî ve ideolojik ortamları temel alarak, tam olarak görünmeyen arka planı açısından değerlendirmiştir. Kimileri de tarihe bakış açısı, dilbilimsel yöntemleri kullanış tarzı, eserlere yaklaşımı, insana verdiği değer konularında eleştirmişlerdir.
FULL TEXT (PDF):
- 30