THE FACTORS THAT PREVENT THE DEVELOPMENT OF
PHILOSOPHICAL THOUGHT IN ANDALUSIA: THE EXAMPLE
OF THE FUKAHA HEGEMONY
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The birth and development of philosophical thought in Andalusia
has been very problematic. Andalusia imitates the Orient in the field of
philosophical thought as it is in every area. But it has not so easy to enter
the philosophy in Andalusia. The historical journey of philosophical
thought from east to west was both tough and adventurous, and at the
same time followed a long process. On this historic journey some of the
Andalusian philosophers have paid so much for their interest in
philosophy. The brought philosophies of India, Egypt, Iran and early
Greek into the Islamic world through translations and that this is
supported by the existing authority, is the result of the interest in
philosophy. This would be the reason that great philosophers such as
Kindi, Fârâbî and İbn Sînâ were present in the east and they established
their own philosophical systems.
There was neither a ready source nor a support for the birth and
development of philosophy in Andalusia as in the east. From the
beginning of the Conquest, it will be more correct to talk about the
preventive factors, rather than supporting the development of
Philosophy. The factors such as the distance of Andalusia to the east, the
absence of a supposedly philosophical model, as in the early Greek
philosophy, to stay away some of the orders and conquerers of Andalusia
from the philosophy, the entrance of fiqhist sects firstly, in the context of
the solution of practical problems into Andalusia and the factors such as
the fact that the judges do not tolerate different thoughts to strengthen
their authority slowed, stopped, and sometimes prevented the
development of philosophy in Andalusia. The purpose of this notification
is to reveal the role of fuqaha which prevents the development of
philosophy in Andalusia.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Endülüs’te felsefî düşüncenin doğuşu, gelişmesi hayli problemli olmuştur. Endülüs, her alanda olduğu gibi felsefi düşünce alanında da doğuyu taklit etmiştir. Ancak felsefenin Endülüs’e girişi o kadar da kolay olmamıştır. Felsefi düşüncenin doğudan batıya olan tarihi seyri hem meşakkatli hem de maceralı olduğu gibi, aynı zamanda uzun bir süreci takip etmiştir. Bu tarihi yolculukta Endülüslü filozofların bir kısmı, felsefe ile ilgilendikleri için bunun bedelini çok ağır ödemiştir. Doğuda Hint, Mısır, İran ve kadim Yunan felsefelerinin tercümeler yoluyla İslâm dünyasına kazandırılması ve bunun mevcut otorite tarafından desteklenmesi felsefeye duyulan ilginin sonucudur. Bu sebepten olacak ki doğuda Kindî, Fârâbî ve İbn Sinâ gibi büyük filozoflar yetişti ve onlar kendi felsefî sistemlerini kurdular.
Endülüs’te ise felsefenin doğuşu ve gelişmesi için doğudaki gibi ne hazır bir kaynak ne de bir destek söz konusuydu. Fethin başından itibaren Felsefenin gelişmesini destekleyici olmaktan ziyade engelleyici faktörlerden bahsetmek daha doğru olacaktır. Endülüs’ün doğuya uzaklığı, kadîm Grek felsefesinde olduğu gibi varsayılan felsefî bir modelden yoksun oluşu, Endülüs’ü fetheden bazı emirlerin ve fatihlerin felsefeye uzak duruşları, pratik sorunların çözümü bağlamında ilk olarak fıkhî mezheplerin Endülüs’e girişi ve fakihlerin kendi otoritelerini güçlendirmek için farklı düşüncelere tahammül göstermemesi gibi faktörler, Endülüs’te felsefenin gelişmesini yavaşlatmış, durdurmuş, bazen de engellemiştir. Bu makalenin amacı Endülüs’te felsefenin gelişmesini engelleyen fukahanın rolünü ortaya koymaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 35