Yayla and yayla activities in the surrounding of Çakırgöl in the course of functional change
Journal Name:
- Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Yayla is a temporary settlement in high altitudes throughout Turkey. Appropriateness
of natural conditions has facilitated development of yayla activities in coastal mountains of
the Eastern Blacksea region. The research area of this study, surrounding of Çakırgöl which is
located on Kalkanlı Mountains has been used as an area for yayla activities based on animal
breeding for a long time. However, the process of change and transformation in recent years
has also affected the conventional yayla activities. Accordingly, it has been observed that
touristic functions have begun to develop. This mountainous area, at the altitude of 2200-3000
meters, has the potential opportunities for both summer and winter tourism. On the other
hand, in the areas used in summer, recreational activities such as picnic, camping, and jogging
are daily carried out. Moreover, some attempts are being made to develop winter tourism in
the area. However, a plan which would cover local population, local economy, and
natural/cultural environmental features should be prepared. Because the aim should be to
integrate local economy with tourism activities. Otherwise, transforming power of tourism
would adversely affect the rural activities in the region and natural/cultural environmental
deformations would be unavoidable.
In the current study, the Yaylas near Çakırgöl and yayla activities in the course of
functional changes were dealt with. The purpose of the study is to explore the characteristics
of the yayla activities with its causes and effects. In order to reach this purpose, excursion and
observation method was used. The major findings of the study are that the traditional yayla
activities have been rapidly losing importance, stock breeding-oriented economy has been put
aside, and recreative yayla activities have been developing. In addition, the negative outcomes
of the increasing pressure of tourism were observed in the area.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yayla, Türkiye’nin yüksek alanlarındaki geçici bir yerleşmedir. Doğal ortam
koşullarının elverişli olması, Doğu Karadeniz kıyı dağlarında yaylacılık faaliyetinin
gelişmesine zemin hazırlamıştır. Çalışmaya konu olan, Kalkanlı Dağları üzerindeki, Çakırgöl
çevresi de uzun zamandan beri hayvancılık ekonomisine dayalı yaylacılık sahası olarak
kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda yaşanan değişim/dönüşüm süreci, geleneksel yaylacılığı
da etkilemiştir. Buna bağlı olarak turistik işlevlerin gelişmeye başladığı gözlemlenmektedir.
Yaklaşık 2200-3000 m yükselti kuşağında bulunan dağlık alan, hem yaz ve hem de kış
turizmi potansiyel olanaklarına sahiptir. Buna karşın yaz mevsiminde kullanılan sahada
piknik, kampçılık ve yürüyüş gibi rekreasyonel etkinlikler günübirlik olarak
sürdürülmektedir. Ayrıca yörenin bir kış turizmi merkezi yapılması için de çalışmalar devam
etmektedir. Ancak yerel nüfus, yerel ekonomi ve doğal/kültürel ortam özelliklerini
kapsayacak bir planlama titizlikle yapılmalıdır. Çünkü amaç yerel ekonomiyi turizm
aktivitesiyle bütünleştirmek olmalıdır. Aksi takdirde turizmin sahip olduğu dönüştürme gücü,
yöredeki kırsal faaliyetleri olumsuz yönde etkileyecek ve doğal/kültürel ortam bozulmaları
kaçınılmaz olacaktır.
Eldeki araştırmada işlevsel değişim sürecinde Çakırgöl çevresinde yaylalar ve
yaylacılık konusu ele alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, sahadaki geleneksel
yaylacılığın karakteristik özellikleri ile yaylacılıkta yaşanan işlevsel dönüşümü nedenleri ve
sonuçlarıyla ortaya koymaktır. Söz konusu amaca ulaşabilmek için gezi-gözlem metodu
kullanılmıştır. Araştırmada ulaşılan temel bulgular ise geleneksel yaylacılığın hızla önemini
kaybettiği, hayvancılık ekonomisinden uzaklaşıldığı ve bunun yerine rekreatif yaylacılığın
gelişmekte olduğudur. Ayrıca sahada yoğunlaşan turizm baskısının, gerek doğal ve gerekse
kültürel ortam üzerindeki olumsuz etkileri de açık bir şekilde gözlemlenmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
611-639