You are here

TÜRKİYE’DE FUARCILIĞIN İLK ADIMLARINDAN 1909 BURSA SERGİSİ

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Genel anlamıyla ürünlerin ve eserlerin sergilendiği, gösterildiği yer anlamına gelen sergi sözcüğü TDK tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’te (2011) şu anlamlara gelmektedir: 1. Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer. 2. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü. 3. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer. 4. Yaygı, kilim. İnsanoğlunun ilk çağlarında var olan küçük kasaba ve kent pazarları, bunların artan nüfus ve kentleşme sonucu çok daha gelişmiş şekli olan büyük panayırlar, sergilerin 19.yüzyıla kadar geçirdiği gelişim evreleri olarak gösterilebilir. 19.yüzyılda büyük panayırların yerini alan sergiler Sanayi Devrimi ile beraber ortaya çıkan ürünlerin tanıtım ve pazarlama ihtiyacını karşılamak için kurulmuştur. Bu nedenle 19.yy. “sergiler çağı” olarak adlandırılabilir. Malların tanıtım yeri olarak tasarlanan sergiler bugünkü modern fuarcılığın temelini oluşturmuştur (Korkmaz ve Eken, 2013). Uluslararası sergiler ürünlerin teşhir alanı olmaktan öte aynı zamanda kendilerine yüklenen tarihsel anlamlar ve sergi kapsamında gerçekleştirilen uygulamalarla millî kimlik inşasına katkı sağlayan birer araçtırlar (Korkmaz ve Eken, 2013). Sergiler; sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda gelinen düzeyi göstermesi bakımından son derece önemlidir. Bu nedenle sergiler aslında devletlerin ve milletlerin özelde komşularına genelde ise tüm dünyaya yaptığı bir güç ve gövde gösterisidir. Sergiler aynı zamanda kitlelerin eğitiminde de önemli rol oynar. Nitekim sergilerin yapıldığı mekânlar insanların birbirleriyle iletişim kurmalarında, etkileşiminde, bilgi ve görgü paylaşımında son derece etkili ve önemli yerlerdir. Böyle yerler kalıcı öğrenmenin gerçekleşebildiği ender mekânlardandır. Sergilerin eğitim boyutu bununla sınırlı değildir. Sergiler doğasında barındırdığı; birden çok duyuya hitap etme, paylaşımda bulunabilme, üzerinde fikir yürütebilme, dokunarak ve yaşayarak öğrenmeye fırsat verme, etkili iletişim ortamı sunma gibi modern öğrenme özellikleri sayesinde informal eğitimde olduğu kadar formal eğitimde de yararlanılması gereken bir yöntemdir. Sergilerin eğitim işlevlerinin kapsamı her geçen gün genişlemektedir. Bu nedenle sergilerin bireylere olan katkısı da artan bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle hemen her derse yönelik uygulama alanı bulunan sergiler, eğitim-öğretim sürecine daha aktif bir şekilde dâhil edilmelidir. Bu makalede Gürhan KORKMAZ ve Halit EKEN tarafından yayına hazırlanan Türkiye’de Fuarcılığın İlk Adımlarından 1909 Bursa Sergisi adlı eser hakkında bilgi verilecektir. Anılan eserin tanıtımına geçmeden önce eseri gün ışığına çıkaran bilim adamlarının öz geçmişlerini dikkatlere sunmak yararlı olacaktır:
191
205

REFERENCES

References: 

KORKMAZ, G. ve EKEN, H. (2013). Türkiye’de Fuarcılığın İlk Adımlarından 1909 Bursa Sergisi. Bursa: Bursa Araştırmaları Merkezi.
TDK, (2011). Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com