"1997 TÜRK CEZA YASASI TASARISI"NA İLİŞKİN DÜŞÜNCELER

Ceza Yasası'nın çağdaşlaştırılması için 1989 yılından bu yana, üç aşamada yapılan komisyon çalışmaların sonunda "1997 Ceza Yasası Tasarısı" oluşturuldu. Basındaki açıklamalara göre, "Mecelleden bu yana yapılmış ilk yasa" olarak nitelendirilen "Tasarı", nedense, üniversite hukuk fakültelerine, Yargıtay'a, barolara, ceza hukuku alanında uzman hukukçulara gönderilip, bilimsel tartışmaya açılmadan, T.B.M.M. Adalet Komisyonuma sunuldu. Böylece, 21.11.1990 tarih 3679 sayılı Yasa'nın ve T.B.M.M. İç Tüzüğünde yapılan değişiklikten yararlanarak, Tasarı'nın Komisyonda incelenip, kabul edilmesi ve T.B.M.M. Genel Kurulunda, "tek madde ve tek genel müzakere" ile yöntemi izlenmeye başlandı. Adalet Komisyonu da, inceleme ve değerlendirme için yeterli olmayan süre içinde görüş belirtmeleri için, Tasarıyı, yargı yerlerine ve üniversitelere gönderdi. Yeni bir ceza yasası yapılması. Ülke açısından hayati önem taşıdığı yadsınamaz. Bu nedenle, Tasarı'nın, bilimsel ve yargısal tartışmaya sunulmadan, Adalet Komisyonu'nun "müzakeresine" konu yapılması, konunun önemiyle olması gereken orantılı "ciddiyet"e uygun bir davranış değildir. Adalet Komisyonu üyelerinin tümünün hukukçu olduğu varsayılsa dahi, çoğunun ceza hukuku uzmanı olmaması, yaygın, ciddi tartışmalara konu olmamış, bir tasarıdan, çağdaş bir "yasa" çıkaramaması doğaldır.