Knowledge and International Trade Theories
Journal Name:
- Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Over its two hundred-year history, international trade theory witnessed increasing role of
knowledge. Following classical theories of Smith (1776), and Ricardo (1817), based solely on
labor as an element of cost, neoclassical contributions made it possible to take capital and other
production factors into account through the concept of opportunity cost, undermining
knowledge. Even the modern trade theories of Heckscher-Ohlin-Samuelson used two-factor
models including just labor and capital. As of 1960s, parallel to the debate over Leontief
Paradox, new theories of international trade began to cover knowledge and related concepts like
skilled labor, technology gap, product cycle, etc. This study aims to investigate the evolution of
international trade theories, in terms of knowledge and related concepts.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
A. Smith ve D. Ricardo’nun temellerini inşa ettiği dış ticaret teorileri, aradan geçen
ikiyüz yılı aşkın zaman diliminde süregelen bir evrimle bilginin artan rol ve önemine
şahitlik etmektedir. Klasik dış ticaret teorileri, üretim faktörü olarak sadece emek unsuruna
dayanır ve üretim maliyetini homojen olduğu varsayılan emeğin miktarına bağlarken
Neoklasik iktisatçılar, “fırsat maliyeti” kavramı ile, sermayenin de bir üretim faktörü ve
maliyet unsuru olarak teorizasyonda dikkate alınmasına önayak olmuşlardır. Neoklasik
katkıları kullanarak uluslararası ticaretin gerek-şartı olan ülkelerarası verim farklılığının
nedenini ve refah sonuçlarını faktör donanımı ile açıklayan modern teoriler de iki-ülkeli,
iki-faktörlü modellerinde emek ve sermayeye dayanmışlardır. 1960’lardan itibaren gelişen
Yeni Dış Ticaret Teorilerinin emeğin niteliği ve teknolojinin geliştirilmesi ve üretim
sürecinde kullanımının etkilediği bir uluslararası ticaret modeli ortaya koydukları
görülmektedir. 1960’lar, “bilgi toplumu” ve türev kavramların ortaya çıktığı ve bilginin
artan bir biçimde üretim süreci ve uluslararası ticareti etkilemeye başladığı yıllardır. Bu
çalışmada, klasik teorilerden günümüze, dış ticaret teorilerinin evrimi sürecinde bilgi ve
ilintili olguların konumu artan önemi tartışılacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 2
175-186