Some Determinations On Ahmed-i Bîcân’s Prose Style
Journal Name:
- Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Turkish prose has been criticized and merely condemned to nonexistence
with personal and unjust reviews such as the allegation of being weak and inadequate.
It is a clear fact that these kinds of accusations are superficial and do
not based upon a profound and complete research and investigation. The reason
why prose stayed in the background in Turkish literature is not because poems
are dominant and prose writings have a difficult and complicated structure;
it is more about the ideological and merciless point of view towards the past
especially in Tanzimat and Republic eras. The reviews of Turkish prose writings
which are less in number compared to poetry, will make contributions to remove
the aforementioned unfair attitudes and prejudices, and manifest that there is a
well-protected and registered Turkish prose tradition either. Yazıcıoğulları family
has a crucial place in terms of Turkish culture and social system. A member
of this family, Yazıcıoğlu Ahmed-i Bîcân emerge as a special man with his eight
writings some of which are compile works and seven of them are prose writings.
Ahmed-i Bîcân, whose primary purpose was to enlighten the community, is an
important figure not only in his contributions to the social system, but also in the
development of Turkish prose in 15th century. In this paper we intended to place
the writings of Ahmed-i Bîcân within the Turkish prose tradition.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Eski Türk edebiyatında nesir, bugüne değin zayıf olduğu, yetersiz kaldığı
gibi değerlendirmelere muhatap olmuş, âdetâ ademe mahkûm edilmiştir. Bu
değerlendirmelerin efrâdını câmi’ ağyârını mâni’ tedkik ve tetebbu’a dayanmadığı,
gayet sathî olduğu da su götürmez bir gerçektir. Nesrin arka planda
kalmasında şiirin baskın olması, mensur metinlerin çetin ve çetrefilli bir yapıya
sahip olmasından daha çok, özellikle Tanzimat ve Cumhuriyet dönemindeki
geçmişe dönük ideolojik bakış açısının önemli payı vardır. Kemiyet bakımından
nazımdan geri olan Türkçe mensur eserlere ilişkin incelemeler söz konusu
haksız muamelenin ve önyargıların giderilmesi, mazbut ve mukayyed bir Türk
nesir geleneğinin de var olduğunun teslimi hususunda katkı sağlayacaktır. Yazıcıoğulları
ailesi Türk kültürü ve toplumsal yapısı bakımından önemli bir yere
sahiptir. Bu ailenin fertlerinden biri olan Yazıcıoğlu Ahmed-i Bîcân, bir kısmı
tercüme bir kısmı telif ve biri hariç diğerleri mensur olan sekiz eseriyle temayüz
etmektedir. Asıl amacı halkı aydınlatmak olan Ahmed-i Bîcân, bu eserleriyle
toplumsal yapının oluşumundaki katkısı kadar Türk nesrinin XV. yüzyıldaki
gelişimi bakımından da önemli bir şahsiyettir. Bu yazıda, adı geçenin eserlerinin
Türk nesir geleneği içindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 12