THE IDEOLOGY OF FOOD OR THE FOOD OF IDEOLOGY: FOOD CULTURE
IN TERMS OF IDENTITY
Journal Name:
- Folklor/Edebiyat Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
This study focuses on the ideology of food and food culture which has formed an expanding
cultural environment in recent years. The food of ideology refers to the food culture
which is shaped by values, attitudes and points of view determining our behaviors. The
former points to the consumption society, while the latter refers to the field of cultural reproduction
which is the main topic of this paper. It can be said that there is a complex but
reciprocally affirmative relationship between the ideology and the identity. This relationship
which relies on references like belonging and legitimacy is always rebuilt considerably historically
and spatially. In these rebuilding processes, semiological meanings of eating and food
cultures are employed widely. In this framework, this paper deals with how identity categories
such as religious beliefs, nationality, class, nationalism and ethnicity shape food culture.
Consequently, all traditional and modern forms of eating practices have explicit or implicit
meanings. The ideological attitude of a society has a determining role in forming of these
meanings. Survival strategies of religious, ethnic, sexual, national and all kinds of identities
have a political character, too. Food cultures also locate themselves according to these fields
of struggle, and moreover they can be the means of struggle themselves.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yemeğin ideolojisi ile son yıllarda giderek kendine genişleyen bir kültür çevresi oluşturan
yemek kültürünü anlatmak istiyoruz. İdeolojinin yemeği kavramıyla ise; değer, tutum ve
davranışlarımızı şekillendiren dünya görüşümüzün biçimlendirdiği yemek kültürünü ifade
etmekteyiz. Bunlardan birincisi; tüketim toplumunu, diğeri ise bu yazının ana konusu olan
kültürel yeniden üretim alanını işaret etmektedir. İdeoloji ile kimlik arasında karmaşık ama
nihai olarak birbirini olumlayan bir ilişki olduğu söylenebilir. Aidiyet, meşruluk gibi referanslara
dayanan bu ilişki önemli ölçüde tarihsel ve mekânsal olarak hep yeniden inşa edilir.
Bu inşa süreçlerinde, beslenme ve yemek kültürünün göstergesel anlamlarına da yaygın biçimde müracaat edilmektedir. Bu çerçevede söz konusu çalışmada; dinsel inançlar, ulus,
sınıf, milliyetçilik, etnisite gibi kimlik kategorilerinin yemek kültürünü şekillendirmesi ele
alınmaktadır.
Sonuç olarak, beslenme pratiklerinin içerdiği bütün geleneksel ve modern formların açık
ya da örtük anlamları vardır. Bu anlamların oluşmasında, o topluluğun ideolojik tutumunun
belirleyici bir rolü vardır. Dinsel, etnik, cinsel, ulusal her türden kimliğin bütün yaşama stratejileri
aynı zamanda politik bir karakter taşır. Yemek kültürleri de bu mücadele alanlarına
göre pozisyon almakta ve dahası bu mücadelenin araçları haline gelebilmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 8