LEYLA AND MECNÛN OF DIVAN POETRY: RHETORIC VERSUS AND MEANING
Journal Name:
- International Journal of Language Academy
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Many definitions of Divan poetry have been made throughout the history and many ideas have been declared on its style and content. Among these this poetic tradition has preceded the word and after a certain period it is a common understanding that it gave weight to the meaning. Nowadays it is seen as a settled perception of classical poetry. General characteristics of poetry when viewed within the framework of eloquence rules, the general lines of Islamic art and the poets’ sense of art the supposed issue is faced with an otherwise state. First and foremost, poetry is the relationship of word and meaning that both out of our reading of Divan Poetry we choose from different centuries and our encounter of emphasis of poets as well a sin theory it is possible to find its application in poetry. The Divan Poet is aware of this and highlights it from time to time between verses. This poetry tradition bears resemblance in words and meanings from the beginning to present day in the way it looks at poetry. Poetry is an art based on integration of word and meaning. Choice or preference of one over another is not necessary. One of the necessities of being a successful poet requires incorporating these two basic elements. This is the path to persistence and classical poetry owes its being classical to this fact.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Divan şiirinin geçmişten günümüze pek çok tanımı yapılmış ve onun üslûp ve muhtevasına dair birçok fikir beyan edilmiştir. Bunlar içerisinde bu şiir geleneğinin belli bir döneme kadar lafzı öncelediği ve belli bir dönem sonrasında ise manaya ağırlık verdiği anlayışı yaygın bir anlayıştır. Günümüzde klasik şiire dönük algıda bu yerleşmiş bir anlayış olarak göze çarpar. Şiirin genel vasıfları, belâgat kuralları, İslâm sanatının genel çizgileri ve şairlerin sanat anlayışı çerçevesinde meseleye bakıldığında zannedilenin aksi bir tablo ile karşılaşılır. Şiir her şeyden önce bir lafız ve mana birlikteliğidir. Farklı yüzyıllardan seçtiğimiz divanlar üzerinden yaptığımız okumalarda gerek söylem olarak şairlerin hep bu vurgusu ile karşılaşmamız, gerekse de teoride olan bu fikrin uygulaması olarak şiirlerde karşılığını bulmamız mümkündür. Divan şairi bunun bilincindedir ve bir şiir anlayışı olarak bunu zaman zaman mısra aralarında vurgulamaktadır. Bu şiir geleneğinin şiire bakışı içerisinde lafız ve mana algılayışı bir hayat üslubunun gereği olarak klasik şiirin başlangıcından günümüze benzerlik taşır. Şiir lafız ve mana bütünlüğü üzerine kurulu bedi bir sanattır. Birinin ötekisine tercihi ya da üstünlüğü söz konusu değildir. Başarılı bir şair olmanın yolu da şiirin temel öğesi olan bu iki unsurun dengeli bir şekilde bütünlüğünü sağlamaktan geçmektedir. Kalıcılığın yolu budur ve klasik şiir klasik olma vasfını büyük ölçüde bu hakikate borçludur.
FULL TEXT (PDF):
- 1