Buradasınız

İFLAS İDARESİ MEMURLARI, CEZA KANUNUNUN TATBİKİNDE MEMURDURLAR

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
iflâs idaresi memurlarının ceza hukuku yönünden memur olup olmadıkları hususunda görüşlerimizi yeniden açıklamak mak-sadile kaleme aldığımız bu incelememizde, alanımız dışına mecburen vuku bulacak taşmalar dolayısile, şimdiden özür dileriz. Bilindiği gibi iflâs idaresi memurlarının görevleri icra ve İflâs Kanununun 226. ve müteakip maddelerinde gösterilmiştir. Bütün problem, bu görevlerin ifası sırasında bir suç işledikleri, meselâ tasfiyeyi kasten uzatıp kendilerine haksız menfaat sağladıkları, müflise ait gayrimenkulleri pek ucuz fiyata yakınlarına sattıkları takdirde durumun ne olacağı ve sadece medenî hukuk müeyyideleri-le yetinilip yetinilemiyeceği ya da iflâs idaresi memurunun ceza tatbikatında memur sayılıp, iflâs dairesi memurunun aynı fiilleri işlemesi halinde maruz kalacağı cezaya mahkûm edilebilip edilemiyeceği konularında çıkmaktadır. Biz bu konuda, Türk ceza hukuku literatüründe bugün dahi önemini ve tazeliğini muhafaza ettiğini görmekle kıvanç duyduğumuz bir gençlik etüdümüzde, iflâs idaresi memurlarının, Ceza Kanununun 279. maddesindeki «muvakkat, ücretli ve ihtiyari olarak adlî bir âmme vazifesi gören diğer (yani Devletle aralarında bir istihdam bağı bulunmayan) kimseler» tarifine girdiklerini, bu itibarla Ceza tatbikatında memur sayılmak gerektiklerini ileri sürmüştük.
31-40