Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Toprak tuzluluğu, suda eriyebilen tuzlamı toprakta birikmesi ya da değiştirilebilir sodyumun adsorbsiyon kompleksi tarafından yüksek oranda tutulması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Çeşitli tip ve düzeylerde tuzlanmaya uğrayan topraklar, Na 1, Caı ı, Mg Cl~, S04-- gibi birinci derecede önemli iyonlarla K , B1 , HCO; , COj--, NO,- gibi ikinci derecede önemli iyonların oluşturduğu tuzları içerirler. Anılan iyonların birinci ya da ikinci derecede önem taşımaları, doğada daha fazla ya da daha az görülmüş olmalarından kaynaklanmaktadır.
Tuzların asal kaynağı kayaları oluşturan minerallerdir. Minerallerin toprağa dönüşmek üzere ayrışması sırasında suda eriyebilir tuzlar serbest duruma geçmektedir. Bu tuzlar bol yağış alan bölgelerde yağış sularıyla toprağın derinliklerine doğru taşınmakta, oradan da drenaj suyuyla taban suyuna ve daha sonra da akarsula-ra ve denizlere ulaşmaktadırlar. Dolayısıyla nemli iklim koşullarında ancak büyük akarsu deltaları ve denize yakın yerlerde cimi/, etkisiyle tuzlanmış sahalar oluşabil-mektedir. Kurak ve yarıkurak bölgelerde ise. yağış suları eriyebilir tuzları toprak içersinden yıkayıp uzaklaştıracak oranlara ulaşmadığından, tuzlar toprak içersinde birikirler. Bu açıklamalardan anlaşılmaktadır ki; tuzlu toprakların oluşumu m ıııii ve kurak iklim koşullarında farklılık göstermektedir. Nemli ve kurak sahalarda görülen tuzlu toprakların oluşumundaki farklılığa ilk olarak değinen araştırıcı Hilgard olmuştur. Hilgard tüm dünyadaki tuzlu toprakları iki ana gruba ayırmış ve deniy. etkisiyle meydana gelenleri «Litorul tuzlu topraklar» deniz etkisinin görülmediği kurak ve yarıkurak alanlaıda oluşanları da «Kontinental tuzlu topraklar» olaıak adlandırmıştır (MUNSUZ 1969).
FULL TEXT (PDF):
- 2
112-120