Buradasınız

DEUTSCHES THEATER DER GEGENWART – UNTER DIE LUPE GENOMMEN

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (2. Language): 
Wenn zu Beginn des 21. Jahrhunderts vom deutschen Theater der Gegenwart die Rede ist, dann muß man notwendigerweise eine Vielzahl recht unterschiedlicher Phänomene ins Auge fassen. Es gibt das sogenannte (traditionelle) Sprechtheater, d. h. die Inszenierung der als klassisch anerkannten dramatischen Texte; die Bearbeitung von Prosatexten und Filmvorlagen für die Bühne; die Präsentation von Montagen unterschiedlicher Textsorten zu einem bestimmten Thema in künstlerisch abstrakt gestalteten Räumen; sogenannte Performance-Events, die sich spezielle Räume suchen; interaktives Theater, bei dem die Grenze zwischen Zuschauern und Akteuren weitgehend aufgehoben ist; Theaterereignisse, in denen Musik, Sprache, Tanz und andere visuelle Elemente kunstvoll miteinander verwoben sind; Versuche, Laien auf die. Bühnen zu bringen, um die Idee des Brechtschen Lehrstücks in der Praxis weiter zu verfolgen und anderes mehr.
Abstract (Original Language): 
Almanya‟da yapılan tiyatronun bazı örneklerini mercek altına alan metin, tiyatronun kısa bir 20.yy. tarihçesiyle başlamaktadır. Burada Weiler, Hans-Thies Lehmann‟ın “Postdramatisches Tiyatro” adlı çalışmasında verilen tarihçeye dayanarak tiyatronun yakın tarihçesini tiyatronun edebiyattan bağımsızlaşması serüveni olarak ele alınmaktadır. Christel Weiler, yazısında Almanya‟da ürünlerüyle kendilerinden söz ettiren tiyatro dili birbirinden farklı olan beş yönetmenin çalışmasını incelemektedir. Metnin yazarı, Frank Castdorf, Christoph Marthaler, Rene Pollesch, Michael Thalheimer ve Stefan Pucher‟in çalışmalarını metne yaklaşım ve kullanım, mekanı oluşturma ve Film ile Video gibi araçların değerlendirilmesi, insan bedenini yansıtma ve sunma biçimini göz önüne alarak incelemiştir. Weiler sonunda, içinde yaşadıkları dünyayı sorgulayan ve yanıtlar arayan yönetmenler bulundukça insanların tiyatroya olan gereksiniminin devam edeceğini ve tiyatronun gerçeğin farkına varılacağı bir yer olma özelliğini koruyacağını ifade etmektedir.
122-136