ICONOGRAPHIC EXAMINATION OF EMIL NOLDE’S DEPICTION: “JESUS ON THE CROSS"
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
An important member of Northern Germany artists, Emil Nolde has
formed a unique style with his personal expressiveness. Originally from a
region near the border of Germany and Denmak, he received art training in
Munich and Paris, but abandoning all types of traditional mastery acquired, he
formulated a plain painting technique which can be considered near primitive.
In his works he used impassioned colours devoid of object, figures resembling
masks and various symbols. With naive and puritan comprehension, he
integrated life and art.
He spent a significant portion of his life travelling various countries. This
was caused by individualized solitude of societies in the process of
modernization, negativity brought on by rapidly advancing technologies, and
artist's devotion to nature. Despite this, Emil Nolde remained passionately
faithful to his homeland. A thoughtful and with intravert character, the artist
reflected in paintings his childhood memories, perspectives questioning life and people, and observations of his travels. Additionally, the depression created by
the wordly and non-wordly feelings, mystery and his interest in domain of the
deceased, his proximity to Bible seem to have paved the way for creation of
strange, mystical, non-realistic figures and compositions. Especially, the
childhood love he felt for Jesus and the sorrow of his crucifixion has affected
and left a significant mark on Nolde's personality. In particular, the paintings
inspired by Bible are the reflections of this spiritual state.
In this study, Emil Nolde's art life has been examined and an
iconographic decyphering of his work "Jesus On The Cross(Crucified Christ)" is
presented. One of Nolde's most important religion motivated paintings, this
work is part of a nine piece organization similar to the Horses. Artist has taken
this spiritual subject, repeated numerous times in the past, and rendered it in
his own unique style. Colours used and the plainness of his style has created a
dramatic effect.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kuzey Almanya sanatçılarının en önemlilerinden biri olan Emil Nolde,
kişisel dışavurumculuğu ile farklı bir üslup oluşturmuştur. Almanya ve
Danimarka sınırı arasındaki bölgeden gelen sanatçı, Münih ve Paris’te sanat
eğitimi görmüş, fakat orada edindiği her türlü geleneksel ustalığı bir yana
bırakarak, ilkel diyebileceğimiz yalın bir resim tekniği oluşturmuştur.
Eserlerinde nesneden bağımsız seçilmiş coşkulu renkleri, masklara benzeyen
figürleri ve bir takım simgeleri kullanmıştır. Naif ve saflığı bozulmamış bir
anlayışla, yaşam ve sanatı bütünleştirmiştir.
Hayatının büyük bir bölümünü çeşitli ülkelere yaptığı seyahatlerle
geçirmiştir. Modernleşme sürecinde olan toplumların bireysel yalnızlığı, hızla
gelişen teknolojinin getirdiği olumsuzluklar ve sanatçının doğaya olan
düşkünlüğü bu durumun nedenidir. Öte yandan Emil Nolde hayatı boyunca
yaşadığı topraklara tutkuyla bağlı kalmıştır. Düşünceli, içine dönük bir
karaktere sahip olan sanatçı, gezilerden elde ettiği izlenimleri, çocukluk
anılarını, hayatı ve insanları sorgulayan bakış açısını eserlerine yansıtmıştır.
Ayrıca dünyevi olan ile dünyevi olmayan duyguların sanatçının içinde yarattığı
bunalım, esrar ve ölüler diyarına olan ilgisi, İncil’e olan yakınlığı; garip, mistik,
gerçek dışı figürler ve kompozisyonlar oluşturmasına yol açmıştır. Özellikle
Nolde’un daha çocuk yaşlardan itibaren İsa’ya olan sevgi ve onun ölümünden
duyduğu büyük üzüntü kişiliğinde önemli bir iz bırakmıştır. İncil konulu
çalışmaları, bu ruh halinin yansıması olmuştur.
Bu çalışmada, öncelikle Emil Nolde’un sanat yaşamı incelenmiş ve daha
sonra ‚Çarmıhta İsa‛ adlı eserinin ikonografik çözümlemesi yapılmıştır.
Nolde’un dinsel içerikli resimlerinden en önemlilerinden biri olan bu eser, dokuz parçalık, atlar benzeri bir düzenlemenin parçasıdır. Sanatçı, daha
önceleri birçok kez tekrarlanan bir konuyu kendine has bir üslupta ele almıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
155-178