MODELING WALKING BEHAVIOR IN CITIES
BASED ON STREET NETWORK AND LAND-USE
CHARACTERISTICS: THE CASE OF İSTANBUL
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
The aim of many recent planning investments is to reduce automobile
dependence and induce non-auto commuting by implementing various
urban design principles along with the ideals of New Urbanism and
smart growth in re-shaping the urban form. To date, studies of the built
environment’s impact on individual travel behaviour have generally
focused on population densities, land-use mix and the qualities of urban
design. The latter has often been treated with reference to the immediate
condition of individual streets, ranging from the dimensions and design
of sidewalks to the prevailing levels of environmental comfort that may
encourage pedestrian movement (Gehl et al., 2006).
However; equal attention must be paid to the structure of street networks
and street connectivity to understand and design urban environments,
where pedestrian movement is distributed over larger areas, with multiple
and overlapping pedestrian paths and varied intensities. In this research
the emphasis is on the structure of connectivity. The study on spatial
structure of street layout is aimed to address a recurrent critical issue
within on-going research on walking behaviour. That is the development
of adequate objective methods for assessing the impact of physical
environment on walking. So far, most models estimated to probe this
relationship have been incompletely specified due to the difficulty of
balancing the over-reliance on perceptions of the physical environment
with a corresponding objective set of measures (Moudon et al., 2006).
This is partly because of the scale of models currently in use. Most
research designs dealing with studies of pedestrian movement employ
a range of environmental variables concerned with the local qualities
of the environment. However, these factors are actually associated
with the character or quality of an entire area –a neighbourhood, a
district, or a city.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kentsel biçimin yaya hareketi üzerine olan etkilerini inceleyen araştırmalar
yapılaşmış çevreyi öznel değerlerle ölçümlemekte, fiziksel çevrenin nesnel
değerlendirmesinde yetersiz kalmaktadır. Bunun başlıca nedeni ulaşım ve
kent plancılarının yaygın olarak kullandıkları kentsel biçim ölçütlerinin,
kaldırım ölçüleri ve tasarımı, bina cephelerinin kalitesi ya da mevcut
çevresel konfor düzeyi gibi çoğunlukla fiziksel çevrenin yerel niteliği ile
sınırlı değişkenleri içermesidir. Ancak çevresel etmenler gerçekte tüm bir
bölgenin –mahalle, semt veya şehir– özelliği ya da niteliği ile doğrudan
ilişkilidir. Mevcut kent dokusunun mekansal ve yapısal özelliklerini göz
ardı eden istatistiksel hesaplamalar yanlış sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca,
bu tür çevresel etmenlerin kullanıldığı çalışmalardan çıkan bulguların
yürünebilir kentlerin oluşturulması için gerekli tasarım ilkelerine
dönüştürülmesi de güçtür.
Bu çalışma, yerel ve algısal etmenlerin yanısıra fiziksel çevrenin mekansal
ve yapısal niteliklerinin de yürüme davranışını şekillendirmede önemli
rol oynadığı önerimine dayanmaktadır. Bu çalışmanın amacı kentsel yol
ağı düzenlenişi, arazi kullanım şekilleri ve yaya dolaşım yoğunlukları
arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda İstanbul’da üç
farklı alan belirlenerek analiz edilerek yaya dağılımını açıklamaya yönelik
istatistiksel modeller geliştirilmiştir. Modellerde parsel ölçeğindeki arazi
kullanım değerlerinin yanı sıra kentsel yol ağını ayrıntılı ve nesnel olarak
ölçebilen yol-parçası ölçekli (road segment-based) bağlantılılık (street
connectivity) ölçütleri de kullanılmıştır. Bu ölçütlerden Metrik Erişim, belirli
bir yürüme çapı içinde erişilebilen yol ağı uzunluğunu ölçer. Açısal Erişim
ise belirli sayıdaki açısal değişim dahilinde erişilebilen yol ağı uzunluğunu
ölçer.
Modellerin sonuçları, hem arazi kullanımının hem de yol ağı düzeninin
kentsel alandaki yaya yoğunluklarının dağılımını önemli ölçüde
etkilediğini göstermektedir. Çalışmanın çıktıları bir kaç açıdan önem
taşımaktadır. Hem yol ağı tasarımını hem de yoğunluğunu göz önüne
alan bağlantılılık ölçütlerine odaklanan bu çalışma, kentsel yol ağının
yaya hareketi üzerine olan etkisini ölçmeye yönelik mevcut çalışmaları
bütünlemektedir. Ayrıca geliştirilen modeller, arazi kullanım örüntüsünün
yaya hareketi üzerindeki etkilerini açığa çıkarmaktadırlar. Sonuçlar, belirli
bir alandaki ortalama yaya hareketi yoğunluğunun belirlenmesinde arazi
kullanımının önemli bir rol oynadığını, buna karşın mekansal düzenin bir
alandaki yaya hareketinin dağılımını belirlemede daha önemli bir etken
olduğunu ortaya koymaktadır. Kentsel tasarım ve kentsel imar planlarının
uzun vadeli etkilerini ölçmekte yararlı olacak bu modeller sürdürülebilir
kentleşme için büyük önem taşımaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 2