Three Years of Kidney Transplantation Experience at a University Hospital
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
PURPOSE: Kidney transplantation is the preferred therapy
for end-stage renal failure patients due to its advantages of
improving survival and life quality. The aim of this study was
to present the clinical and laboratory data of patients who
were transplanted between October 2005 and December 2009
in our reformed kidney transplantation program.
METHODS: Seventy-nine patients (45 males, 34 females,
mean age:32.4±10.9 years), received a kidney transplant during
this period. The duration of renal replacement therapy was
34.7±40.3 months and 12 of the recipients were preemptive.
Mean donor (35 males, 44 females) age was 41.2±14.5 years
with a HLA-mismatch of 3.2±1.4.
RESULTS: The duration of follow-up was 19±11.6 months.
Fifteen patients received a kidney from nine cadaveric donors,
in which seven of them were donated in the last 12 months.
Sixty-four patients received kidneys from living donors (40
laparoscopic, 24 open donor nephrectomies). Mean cold
ischemia time for cadaveric donors was 686±289.6 minutes.
Graft nephrectomies were performed for vascular problems
in two patients; one of them developed primary nonfunction
and the other one had received an en-bloc kidney transplant
from a cadaveric donor. One patient was lost in the early
posttransplant period. Serum creatinine levels were 1.24±0.55
and 1.23±0.47 mg/dl in the remaining 76 functioning
allografts at the first and twelfth months respectively. A
double-J catheter was placed for every patient with a removal
time of 21.7±5.7days. Ten patients developed acute rejection episodes, eight were biopsy proven and nine patients were
treated with good response for antirejection therapy. Four
lmyphoceles, two venous thrombosis, two arterial thrombosis,
one arterial stenosis, one urinary leak, one ureteral stricture,
two hematomas and six wound infections were observed
during the posttransplant period.
CONCLUSION: The first, second and third years of
patient survival rates were all 99% while graft survival rates
were 96% for each of the first three years. Besides these
encouraging results, a remarkable increase in the number of
cadaveric donations in the last 12 months implies the success
of our program. A preemptive transplantation rate of 15% also
seems promising.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
AMAÇ: Son dönem böbrek yetmezliğinin tedavisinde böbrek
nakli, hem sağkalım avantajı hem de yaşam kalitesini artırması
nedeniyle artan sıklıkta tercih edilen yöntemdir. Bu çalışmanın
amacı, 2005 yılı Ekim ayında Üniversitemiz Böbrek Nakli
Merkezi’nde başlatılan böbrek nakli programında Ocak
2009’a kadar nakil yapılan hastaların klinik ve laboratuvar
izlemlerini sunmaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ortalama yaşı 32,4±10,9 yıl
olan 79 hastaya (45 erkek, 34 kadın) böbrek nakli yapıldı.
Hastaların renal replasman tedavi süresi ortalama 34,7±40,3
aydı. Hastaların 12’si preemptif dönemdeydi. Vericilerin (35
erkek, 44 kadın) yaş ortalamaları 41,2±14,5 yıldı. Alıcı ve
verici HLA uyumsuzluğu ortalama olarak 3,2±1,4 idi.
BULGULAR: Posttransplant izlem süresi ortalama 19±11,6
aydı. Hastalardan 15’ine 9 adet kadavradan nakil yapıldı, bu
kadavraların yedi tanesi son 12 ay içinde bağışlandı. Altmış
dört hastaya canlıdan böbrek nakli yapıldı. Canlı vericilerin
40’ına laparoskopik, 24’üne açık donör nefrektomi uygulandı.
Soğuk iskemi süresi kadavra vericili nakillerde ortalama
686±289,6 dk idi. Fonksiyone greftli 76 hastanın serum
kreatinin ortalamaları 1. ayda 1,24±0,55 mg/dl, 12. ayda
1,23±0,47 mg/dl bulundu. Her alıcıya standart olarak 12 cm
4.8F double-J kateter yerlestirildi, ortalama 21,7±5,7 günde
çekildi. On hastada, sekizinde biyopsi ile kanıtlanmış, akut
rejeksiyon izlendi ve dokuzu antirejeksiyon tedaviye yanıt
verdi. Posttransplant dönemde lenfosel dört, venöz tromboz
iki, arteryel tromboz iki, arteryel stenoz bir, üriner kaçak bir,üreter darlığı bir, hematom iki, yara enfeksiyonu altı hastada
gözlendi. Primer işlevsizlik gelişen bir hastaya ve pediatrik
kadavra donörden ‘en-bloc’ böbrek nakli yapılan başka bir
hastaya, vasküler problemler nedeniyle greft nefrektomi
yapıldı. Bir olgu ise erken dönemde kaybedildi.
SONUÇ: Hastalarımızın ilk üç yıllık sağkalım oranları her
yıl için %99 iken, greft sağkalımları aynı dönemler için %96
olarak hesaplanmıştır. Bunların yanında, son bir yıl içinde
kadavra bağış oranının artması programın başarılı olduğunu
göstermektedir. Ayrıca preemptif nakillerin oranının % 15
olması da sevindiricidir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
76-81