THE MENTIONS OF THREE POEMS FROM NAZIRE TRADITION TO INTERTEXTUALITY
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
To separate Turkish Literature, owing to pedagogical concerns or other reasons, into the classification such as ‘’Divan literature’’, folk literature, lodge literature led to emerge partial views in the literature that was the social memory of the communal cultural world. It is absolute that, for a certain period, although literature was the product of some language, it was said that literature addresses different fragments in one nation and it was represented as unrelated with each other by classifying it as Turkish literature, folk literature and ‘’Divan literature’’. However, it was precisely and clearly put forward by the authorities that these approaches which bring about the mental split are neither scientific nor certain.
This is where the concept of tradition, characteristics of the providing continuity of the cultural tradition, the tradition of classical Turkish literature the tradition of Nazires that has a very important place in this tradition.
Especially, the analysis of poetry or literary text in the context of intertextual relation, is required to look at literature in general and to look at Turkish literature as a whole in particular. In fact, we see many scientific studies done showing this holistic perspective. In this study, it is aimed to contribute this kind of studies in the tradition of Turkish literature and aimed to highlight the importance of looking the accumulation of literature as a whole. In this respect, by means of the concepts of tradition, tradition of Nazires and intertextuality, one ghazal of Zati’s is compared with Baki’s nazires which is written against to this lyric and then it is evaluated the contribution of Yunus Emre’s poetry as a source of ghazals( lyric ) of Zati’s.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türk edebiyatının pedagojik kaygılarla ya da başka sebeplerle divan edebiyatı, halk edebiyatı, tekke edebiyatı vb. sınıflandırmalara tabi tutulması toplumsal hafızanın ortak kültür dünyasının birikimi olan edebiyata parçalı bakılmasına sebep olmuştur. Gerçek şuki belli bir dönem aynı dilin ürünü olan edebiyatın bir millet içinde farklı kesimlere hitap ettiği söylenmiş, Türk edebiyatı; halk edebiyatı ve divan edebiyatı şeklinde sınıflandırılarak birbiri ile bağı yokmuş gibi gösterilmiştir. Ancak süreç içerisinde zihinsel parçalanmaları da beraberinde getiren bu tür yaklaşımların, otoriteler tarafından doğru ve bilimsel olmadıkları kesin ve açık bir biçimde ortaya konulmuştur.
İşte tam bu noktada gelenek kavramı, geleneğin kültürel sürekliliği sağlama vasfı, Klasik Türk edebiyatı geleneği, bu geleneğin içinde çok önemli bir yere sahip olan nazire geleneği ve nazire geleneğini de kapsayıcı özellik sergileyen metinlerarasılık önem arz etmektedir. Özellikle şiiri ya da edebî metinleri metinlerarası ilişkiler bağlamında çözümleme yaklaşımı genelde edebiyata özelde Türk edebiyatına yeniden ve bir bütün olarak bakmayı gerektirmiştir. Nitekim bugün bu bütüncül bakış açısını sergileyen birçok bilimsel çalışmanın yapıldığını görmekteyiz.
Bu çalışma da Türk edebiyatı geleneği içinde bu türden yapılan çalışmalara katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiş ve edebiyat birikimine bir bütün olarak bakmanın önemini vurgulamayı hedeflemiştir. Bu itibarla gelenek, nazire geleneği, metinlararasılık kavramları yoluyla Zâtî’nin bir gazeli ile Bâkî’nin bu gazele yazdığı nazire karşılaştırılmış, Zâtî’nin gazelinin kaynağı olarak Yunus Emre’nin şiirinin metinlerarasılık boyutuyla bu gazellere katkısı değerlendirilmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
1511-1537