Journal Name:
- Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Mardin, Fırat ile Dicle nehirleri arasında yer alan ve Batı literatüründe Mezopotamya, İslam literatüründe ise el-Cezire adıyla bilinen bölgenin Diyar-ı Rebia kısmında bulunan tarihi bir şehirdir. Bu topraklar, tarihin ilk devirlerinden beri birçok medeniyete ve kültüre beşiklik yapmış, dünyanın önemli coğrafyalarından biridir. Doğudan İran -Hint, batıdan Avrupa ve güneyden Sami kültürlerinin kavşak noktası olması hasebiyle çeşitli kültürlerin birbirleriyle kaynaştığı, kutsal metinlerde de adı geçen bir bölgedir. el -Cezire bölgesi, eski çağlar boyunca Sami kültür ve medeniyetlerinin doğup geliştiği en önemli havzalardan biri olmuştur.
Hitit Devleti'nin zayıflamasından sonra M.Ö. II. Binin sonlarından itibaren bu bölgeye Arap yarımadası kökenli Aramiler göç etmişler ve bölgede Sa mi-Arami kültürünü hakim hale getirmişlerdir. M.Ö. XI. Asırda Aramilerin bölgedeki hâkimiyeti zirveye ulaşmış, Mardin ve çevresinde "Teymana", "Beyt Bahyana", Urfa ve çevresinde "Beyt-Adini", Diyarbakır bölgesinde "Beyt-Zamani"gibi birçok Arami devletçiği kurulmuştur.1 Asur Kralı Nirari II'nin, M.Ö. 895 yılına kadar olan süre içinde Mardin ve çevresindeki Arami devletçiklerini ortadan kaldırması bölgenin etnik ve kültürel yapısında fazla değişiklik meydana getirmemiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 14