You are here

TÜRK BORÇLAR KANUNU'NUN YÜRÜRLÜĞÜ

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'la1 (TBK Yür. Uyg. K), yine bu kanunun 11. maddesi uyarınca 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan (m. 11) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun2(TBK) yürürlüğü ile ilgili ilkeler belirlenmiştir. TBK'nın yürürlüğe girmesi ile 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK), (TBK m. 647) ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun (GKHK), (TBK Yür. Uyg. K. m. 10) yürürlükten kalkacaktır. On iki maddelik bu kanun diğer tüm yürürlük kanunları gibi sadece ilkeleri belirlemekle yetinmiştir. Bir kanunun yürürlüğüne ilişkin hükümler ilk bakışta, bu kanunun yürürlüğü ile ilgili çözüm getirmiş gibi görünür. Ancak bununla birlikte durum çok daha teknik ve karmaşıktır. Yeni bir kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte her zaman somut olaylara yönelik birçok olasılık akla gelir. Uygulamada da en çok tartışılan, endişe yaratan ve merakla beklenen konu eski kanun zamanında ortaya çıkmış ve süregelmekte olan hukuki işlemlere yeni kanunun etkisinin ne yönde olacağıdır. Bir yürürlük kanununda olası her sorunun düşünülüp, her birinin kazuistik bir yöntemle ayrı ayrı çözüme kavuşturulması neredeyse imkânsızdır. Nitekim bu şekilde yapılacak bir düzenlenme, yürürlük kanununun, ilgili kanunun kendisinden daha fazla hüküm içermesi sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple yürürlük kanunlarında, kanun koyucu genelde yürürlük ile ilgili ilkeleri belirlemekle yetinir. Bu ilkeler olası yürürlük sorunları bakımından bir formül içerir. Ancak bu formülün tutarlı bir şekilde uygulanması ve hukuk güvenliğini sarsıcı bir uygulamaya yol açmaması için iyi bir şekilde aktarılması gereklidir. Bunun yapılmadığı durumlarda yürürlük hukukunun ana ilkeleri ışığında hükümlerin yorumu daha da önemli hâle gelir. Konuyu somutlaştırmak için TBK yürürlüğe girdiğinde doğabilecek bazı yürürlük hukuku sorunları örnek verilerek açıklanmaya çalışılacaktır: 1/6/2012 tarihinde, BK yürürlükte iken kurulmuş bir satış sözleşmesi sonucu satıcı malı teslim etme borcu altına girmiştir; satıcının teslim borcunu ifa etmesi için sözleşmede öngörülen vade tarihi ise TBK'nm artık yürürlükte olduğu bir tarih olan 1/12/2012'dir. Satıcı borcunu bu tarihte ifa etmemiş ve temerrüde düşmüştür. Satıcının temerrüdüne ilişkin hangi hükümler (BK ya da TBK) uygulanacaktır? Diğer bir örnek ise, TBK m. 347 ile ilgili verilebilir. Çok tartışma yaratan bu hükümle artık kiraya veren, belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiralarında, on yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecektir3. Bu hükümle getirilen, kiraya verenin on yıllık uzama süresinin sonunda herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verme hakkı hangi sözleşmeler bakımından geçerli olacaktır? TBK yürürlüğe girmeden önce kurulmuş kira sözleşmeleri bakımından da uygulanacak mıdır? TBK'da önemli değişikliklerin yapıldığı kefalet sözleşmesinin kuruluşuna ilişkin de yürürlük sorunları akla gelmektedir. TBK m. 584 hükmünde bundan böyle eşlerden birinin ancak diğer eşin rızası ile kefil olabileceği öngörülmüştür4. Dolayısıyla TBK ile birlikte, kefalet sözleşmesinin kurulabilmesi için artık eşin rızası aranacaktır. TBK'nm yürürlüğe girmesinden önce eşinden rıza almamış olan kefiller bakımından TBK'nm yürürlüğe girmesi ile bu sözleşmeler geçersiz hâle mi gelecektir? Yoksa söz konusu kefalet sözleşmeleri bakımından sonradan eşin rızası mı aranacaktır? Bu sorulara ilişkin liste daha da uzatılabilir. Bu çalışmada amaçlanan yürürlük hukuku ilkeleri ışığında, kanun koyucunun getirdiği yürürlük kurallarını yorumlayıp, yukarıda örneklendirilen tarzda sorunlarla karşılaşıldığında uygulanacak yeknesak formüllere ulaşmaktır. Bunun hukuk güvenliği bakımından ne derece önemli olduğu açıktır. TBK Yür. Uyg. K.'nda getirilen hükümlerin bu amaçla değerlendirilebilmesi ve uygulamada doğacak yürürlük sorunlarına nasıl uygulanacağının belirlenebilmesi için öncelikle kanunun yasalaşma sürecinden ve bu süreçte geçirdiği değişikliklerden de kısaca bahsetmek gerekmektedir.
221-244