TEACHING OF NATIONAL HISTORY FROM THE POINT OF
VIEW OF HISTORIANS AND HISTORY EDUCATORS
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Aim of this research is to handle and evaluate opinions of historians
and history educators on the subject of “National History Sense and
Teaching” with reference to the change in history sense in Turkey from
Ottoman Empire to Republic.The pre-Islamic Turkish History was
specially dealt with especially in the second half of the nineteenth
century, a thought emerged regarding that the Turkish History had a
deep past, the Turkish History did not consist of the Ottoman History,
the Turks lived in a very large area, the Turkish concept developed and
was used in the literature, and all these show that the foundations of the
national history lay here. II. Constitutional Monarchy Period stands as a
period which becomes a laboratory of Turkish historiography, specifically
national history, and a period national history was founded. Ataturk
period became a period in which national history form was supported and
risen especially with the Turkish History Thesis and prepared textbooks.
After Ataturk's death instead of National History and the Turkish History
Thesis, an understanding based on West, Ancient Greek and Latin
culture and which is called as "Humanism" was tried to be reflected in
history education. One of the turning points of national history in its
journey in Turkey is the period called "Turkish-Islamic Synthesis" which
was used for the post-1970 nationalist-conservative community. It was aimed to bring the Turkish nation together under the roof of "Atatürk
Nationalism" by removing the polarization and conflicts which took place
in the atmosphere of turmoil and anarchy in the country after the coup
of September 12, 1980. In this context, some changes have been made in
the history lessons, lesson named as The History of Revolution and
Kemalism and its subjects were introduced to national history and this
course was articulated in the national history. During 2000s the Turkish
education system underwent an important process of change in terms of
its philosophical bases. In this context, changes were made in primary
school curriculum in 2005 and in secondary school curriculum in 2007.
These changes in primary education and secondary education brought
national history discussions in their wake. In this process where the
constructivist education approach became the main target in history
education, the position and future of national history became a matter of
debate in this context.
Historians and history educators constitute keystones of history
education from theory to application. Thus, the research will be shaped
on answers to be provided by historians and history educators on the
subject of “National History and Teaching”. The problem sentence of the
research consists of the question: “What are the opinions of historians
and history educators on the subject of National History Teaching in
Turkey?” Qualitative research data collection and analysis methods were
used in the study. The data was collected with a semi-structured
interview from consisting of open-ended questions. The research was
conducted with 7 historians and history educators from Istanbul,
Ankara, Konya, Izmir and Trabzon Provinces. In this regard, an academic
point of view will be presented for the national history. In the coding of
the answers given during the interview, each participant was numbered
according to their work areas without using their names; H was used for
historians and HE was used for history educators. In the interviews with
7 historians and history educators, an evaluation was made on national
history teaching from past to present and from present to future. In the
national history, political orientation must be directed towards the social
and cultural field, and within this context, out-of-school history teaching
should be actively provided. Common studies on history and history
textbooks should be prepared on the axis of national history. Within the
context of History Education, various studies on national history should
be conducted with efficiency-based methods. Thus, the teaching
dimension of National History can be emphasized.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu araştırmanın amacı Osmanlı’dan Cumhuriyete Türkiye’deki tarih anlayışındaki değişimden hareketle “Milli Tarih Anlayışı ve Öğretimi” meselesi üzerinde tarihçilerin ve tarih eğitimcilerinin görüşlerini ele alarak değerlendirmektir. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında İslam Öncesi Türk Tarihinin özel olarak ele alınışı, Türk Tarihinin derin bir maziye malik olduğu düşüncesi, Türk Tarihinin Osmanlı Tarihinden ibaret olmadığı, Türklerin çok geniş bir sahada yaşadıkları, Türk kavramının gelişip literatürde kullanımı, esasen milli tarihin temelinin bu dönemde atıldığını göstermektedir. II. Meşrutiyet dönemi ise genelde Türk tarihçiliğinin özelde ise milli tarihin laboratuvarı olan, temellerinin atıldığı bir dönem olarak karşımızda durmaktadır. Atatürk dönemi, özellikle Türk Tarih Tezi ve hazırlanan ders kitapları ile milli tarih formunun yükseldiği ve desteklendiği bir dönem olmuştur. Atatürk’ün ölümünden sonra milli tarih ve Türk Tarih Tezi yerine Batı, Eski Yunan ve Latin kültürünü esas alan ve “Hümanizm” olarak da adlandırılan bir anlayış tarih eğitimine yansıtılmaya çalışılmıştır. Milli tarihin Türkiye’deki geçirdiği serüvende dönüm noktalarından birini, 1970 sonrası milliyetçi-muhafazakâr çevre için kullanılan ve “Türk-İslam Sentezi” olarak adlandırılan dönem oluşturmaktadır. 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası ülkedeki kargaşa ve anarşi ortamında meydana gelen kutuplaşma ve çatışmaları ortadan kaldırarak, Türk milletini “Atatürk Milliyetçiliği” çatısı altında bir ve beraber kılmak amaçlanmıştır. Bu bağlamda tarih derslerinde bazı değişiklikler yapılmış, milli tarihe T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi ve konuları girmiş, bu ders, milli tarih mihveri içerisinde eklemlenmiştir. 2000’li yıllarda Türk eğitim sistemi, dayandığı felsefi temeller itibariyle önemli bir değişim süreci yaşamıştır. Bu bağlamda 2005’de İlköğretim, 2007’de ise Ortaöğretim programlarında değişiklikler yapılmıştır. İlköğretimde ve Ortaöğretimdeki bu değişikliler milli tarih tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. yapılandırmacı eğitim anlayışının, tarih eğitiminde ana hedef haline geldiği bu süreçte, bu bağlamda milli tarihin konumu ve geleceği tartışma
konusu olmuştur.
Tarihçiler ve Tarih Eğitimcileri, kuramdan uygulamaya tarih
eğitiminin yapıtaşlarını oluşturmaktadır. Bu nedenle araştırma,
tarihçiler ve tarih eğitimcilerinin “Milli Tarih ve Öğretimi” meselesi
üzerine verecekleri cevaplar üzerinde şekillenecektir. Araştırmanın
problem cümlesini “Türkiye’deki Milli Tarihin Öğretimi konusuna
tarihçilerin ve tarih eğitimcilerin bakışı nedir?” sorusu oluşturmaktadır.
Çalışmada nitel araştırma veri toplama ve analiz yöntemleri
kullanılmıştır. Veriler, açık uçlu sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış
görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmada İstanbul, Ankara, Konya,
İzmir, Trabzon illerinde 7 tarihçi ve tarih eğitimcisi ile gerçekleştirilmiştir.
Görüşme sırasında sorulan cevapların kodlanmasında, katılımcı isimleri
kullanılmadan her bir katılımcı çalışma alanlarına göre Tarihçiler T,
Tarih Eğitimcileri TE ile başlanarak katılımcı adedi kadar
numaralandırılmıştır. Tarihçi ve tarih eğitimcilerinden 7 kişiyle yapılan
görüşmelerde, milli tarihin öğretimi üzerine, dünden bugüne, bugünden
yarına bir değerlendirme yapılmıştır. Milli tarihte, siyasi eksenden sosyal
ve kültürel alana doğru yönelme gerçekleştirilmeli, bu bağlamda okul dışı
tarih öğretimi aktif olarak sağlanmalıdır. Milli tarih ekseninde ortak tarih
çalışmaları ve ders kitapları hazırlanmalıdır. Tarih Eğitimi bağlamında
etkinlik temelli metodlarla milli tarih konusunda çeşitli çalışmalar
yapılmalıdır. Böylece milli tarih’in öğretim boyutu öne çıkarılmış olacaktır
- 33