WRITING TRANSGRESSION, CRIME AND ORDER IN THE (SERIAL) NOVEL: THE CASE OF
DURDANE HANIM
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Ahmet Mithat’s novel Dürdane Hanım, which was first serialized
in his own daily Tercüman-ı Hakikat and then published as a book in
1882, has been one of his the most popular novels. Yet this popularity
focused mainly on the more striking and amusing features of the novel,
such as the protagonist’s being a “superwoman” or the novel’s
aspiration to be a “scientific novel” by introducing the newly invented
telephone in it. It is, however, important as the representative of not
only Ahmet Mithat novels but also of the whole early Ottoman-Turkish
novelistic field due to its technical, thematic and ideological aspects. A
reading and interpretation endeavour that will approach it with this
consciousness, should also start from the fact that this novel is a
roman-feuilleton. Its narrative progression and ideological design
become more explicit when they are correlated with the romanfeuilleton
form. This article approaches the novel from this angle and
discusses how the well plotted Dürdane Hanım sets forth the handling
of social and literary trasgression and crime, how justice is provided
patiently and tactfully, and of course, how order is re-constituted more
strongly at the end.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Ahmet Mithat’ın, kendi gazetesi Tercüman-ı Hakikat’te tefrika
ettikten sonra 1882’de kitap olarak yayınladığı Dürdane Hanım
romanı, yazarın bugüne kadar en çok ilgi çeken romanlarından biri
olmuştur. Ancak bu ilgi, ana karakterin bir “süper kadın” olması ya da
romanın yeni icat edilen telefon cihazı üzerinden “fenni roman” türüne
girmesi gibi çarpıcı ve eğlenceli özelliklerine yoğunlaşmakla
yetinmiştir. Oysa bu roman teknik, tematik ve ideolojik açılardan
sadece Ahmet Mithat romancılığını değil, tüm erken dönem Osmanlı-
Türk romanlarını temsil edebilecek bir öneme sahiptir. Romana bu
doğrultuda yaklaşacak bir okuma ve yorumlama çabası ise, bu romanın
öncelikle bir tefrika roman olması noktasından hareket etmelidir.
Romanın anlatısal ilerleyişi ve ideolojik tasarımı, tefrika roman
formatıyla ilişkilendirildiğinde daha belirgin bir biçimde ortaya
çıkmaktadır. Bu makale romana bu açıdan yaklaştığında, gayet başarılı
bir olay örgüsü dizilişiyle ilerleyen Dürdane Hanım’ın yazıldığı
dönemde hem toplumsal hem de edebi aşırılık ve suçla nasıl başa
çıkılacağını, bunlara sabır ve incelikle yaklaşılarak adaletin nasıl
sağlanabileceğini ve elbette düzenin nasıl daha güçlü bir biçimde tesis
edileceğini ortaya koyduğunu tartışmaktadır.
- 47