EVALUATION OF THE DECISION OF THE SECOND CIVIL DIVISION OF THE COURT OF APPEAL DATED 3.4.2012 WHICH ESTABLISHED THAT HEIRS CAN FILE AN ACTION FOR RECOGNITION OF FOREIGN DIVORCE DECREE IN TURKEY
Journal Name:
- Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
It is a basic principle of procedural law that a party must have a legal interest
to file a case. This principle also applies in terms of litigation for the recognition
or enforcement of foreign judgments. Indeed legal interest is one of the conditions
of the case in Article 114/1-h of the Turkish Civil Procedural Law No.
6100. In addition, for the first time in Turkish private international law, it is
stated in Article 52(1) of the PILA that any person who has a legal interest in
the enforcement or recognition of a foreign judgment may file a suit for either
recognition or enforcement. The Court of Appeal has interpreted Article 52(1) of
the PILA in its various decisions. Such decisions of the Court of Appeal are
highly important for the determination of the content of Article 52(1) of the
PILA as well as clarifying the persons who have a legal interest for filing a case
for the recognition or enforcement of a judgment granted by a foreign court. In
order to emphasize the importance of the comments of the Court of Appeal on
Article 52(1), in this study the decision of 2nd Civil Chamber of the Court of Appeal
dated 3.4.2012 which established that heirs who are not parties to the divorce
proceeding before a foreign court can file a case asking for recognition of
the foreign divorce judgment in Turkey is evaluated. Although the decision of
the 2nd Civil Chamber of the Court of Appeal dated 3.4.2012 forms the basis of
our evaluation, this study also considers the other decisions of the Court of Appeal
granted since entry into force of the PILA in 2007 and relating to lodging
recognition or enforcement actions by the heirs.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Davada hukukî yarar, usul hukukunun temel prensiplerinden biridir. Bu prensip, tanıma ve tenfiz davaları açısından da geçerlidir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesinde hukukî yarar, dava şartları arasında sayılmıştır. Türk milletlerarası özel hukukunda ilk defa 5718 sayılı MÖHUK’un 52(1). maddesi ile tanıma ya da tenfiz davalarını, hukukî yararı olan herkesin açabileceği öngörülmüştür. Yargıtay, muhtelif kararlarında MÖHUK’un 52(1). maddesini yorumlamıştır. Sözkonusu Yargıtay kararları, MÖHUK’un 52(1). maddesinin kapsamı ve kimlerin tanıma ya da tenfiz davası açmada hukukî yarar sahibi olduğunun saptanması açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu öneminden dolayı, çalışmamızda, yabancı mahkemece karara bağlanan boşanma davasına taraf olmayan mirasçıların tanıma davası açmada hukukî yararlarının varlığını kabul eden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 3.4.2012 tarihli kararı incelenmiştir. İncelememizin esasını, yeni olması itibariyle 2. Hukuk Dairesi’nin 3.4.2012 tarihli kararı oluşturmakla birlikte, 5718 sayılı MÖHUK’un yürürlüğe girdiği 2007 yılından beri mirasçıların tanıma ya da tenfiz davası açabileceklerine ilişkin olarak verilen diğer Yargıtay kararlarına da değinilmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
33-50