MYTHS AND INTER-CULTURAL COMMUNICATION
Journal Name:
- Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Man, in our age, with the communication technology he developed, succeeded in the impossible and brought the whole world, even the universe, into direct contact. While these dizzying developments in the field of communication carry humankind into different dimension and location from other entities in history, in fact, they also show us, indirectly, to what extent "imagination", an important faculty inherited from ancestors, could push the limits of mind. This also puts forward that, many times unconsciously, by using his mind he turns his imagination into reality, thus, excludes solid rationalist and phenomenological circles, and that "mind" and "imagination", which have been considered as two opposite irreconcilable concepts, are the parts of an inseparable whole. Power of imagination, neither prehistoric nor modern man could lay aside, still exists in the modern-day human nature, though in different purposes and dimensions, and either updates old mythical stories or continues to create new myths and mythical stories dependent on the conditions of its era. For, this quality is an inseparable part of the universality of human. Through the images and symbols concealed in themselves, they are used in multi-cultural communication and in many different fields and maintain their importance.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çağımız insanı geliştirdiği iletişim teknolojisiyle adeta olmaz denileni başarmış, bütün dünyayı, hatta evreni insanın ayağına kadar getirmiştir. İletişim alanındaki bu baş döndürücü gelişmeler insanoğlunu tarihsel süreç içinde diğer varlıklardan farklı bir boyut ve konuma ulaştırırken aslında atalarından ona miras kalan çok önemli bir yetinin: "düş gücü"'nün aklın sınırlarını ne kadar zorlayabileceğini de dolaylı yollardan bize gösterir. Kurduğu düşü aklını kullanarak gerçeğe dönüştürmekte, böylece bazı katı akılcı ve olgucu bilim çevrelerinin dışladığı, asla bağdaşmaz dediği karşıt iki kavramın: "akıl ve düş gücü'"nün aslında bir bütünün nasıl ayrılmaz iki parçası olduğunu çoğu kez farkında olmadan ortaya koyar. İster tarih öncesi yaşayan ilkel insanın, ister tarih sonrası modern insanın vazgeçemediği düş gücü geçmiş¬te olduğu gibi farklı amaç ve boyutlarda da olsa günümüz insanının doğasında varlığını sürdürmekte ya eski mitsel öyküleri güncellemekte ya da çağının koşullarına göre yeni mitler ve mitsel öyküler yarat¬mayı sürdürmektedir. Zira bu özellik insanın evrenselliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. İçlerinde sakladıkları imge ve simgeler aracılığıyla kültürlerarası iletişimde ve değişik birçok alanda kullanılmakta ve önem¬lerini korumaktadırlar.
FULL TEXT (PDF):
- 1
17-22