Kronik Nefropatilerde Böbreğin Korunması Açısından Antihipertansif Ajan mı, Yoksa Kan Basıncı Düzeyi mi Önemlidir?

Kronik böbrek yetersizliği olan hastaların sayısı tüm dünyada her geçen gün artmaktadır. Kronik böbrek hastalıkları nedeniyle son döneni böbrek yetersizliği (SDBY) gelişen hastalar diyaliz veya transplantasyon gibi renal replasman tedavilerine ihtiyaç duyarlar. Günümüzde hemodiyaliz, periton diyalizi ve transplantasyon tedavilerinin yaygın olarak kullanılması sonucunda SDBY olan hastaların yasam süreleri uzamıştır. Yapılan araştırmalarda, 2000 yılının sonunda, dünyada 1.1 milyon civarında hastanın diyaliz tedavisi gördüğü anlaşılmıştır. Bu sayının. 2010 yılında 2 milyonun üzerine çıkacağı tahmin edilmektedir CD- Önemli bir morbklite ve moıtalite nedeni olan bu hastalık, aynı zamanda yüksek tedavi maliyeti nedeniyle ülkeler için büyük bir ekonomik yük taşımaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı, kronik böbrek hastalarında böbrek yetersizliğinin ilerlemesine yol açan faktörlerin bilinip tedavi edilmesinin ne derece önemli olduğu açıktır. Kan Basıncı Düzeyi ile Kronik Böbrek Yetersizliğinin İlerlemesi Arasındaki İlişki Yapılan büyük epidemiyolojik çalışmaların sonucunda, hipertansiyon ile hedef organ hasarı arasında yakın bir ilişkinin olduğu anlaşılmıştır (2,3)- Bu çalışmalardan biri olan ve 330 000'in üzerinde erkekte yapılan MRFIT (Multiple Risk Factor intervention Trial) çalışmasında, gerek sistolik, gerekse diyastolik kan basıncının anmasına paralel olarak SDBY insidansının arılığı gösterilmiştir (2). Japonya'da yapılan bir başka epidemiyolojik çalışmada da benzer şekilde kan basıncı artışı ile SDBY gelişimi arasında yakın bir ilişkinin olduğu görülmüştür (3). Bu büyük epidemiyolojik çalışmaların dışında, gerek diyabete gerekse diyabet dışı nedenlere bağlı kronik böbrek hastalığı olanlarda yapılan çok sayıda çalışmada, tedavi ile kan basıncı ne kadar düşürülürse, glomerüler fİltrasyon hızındaki yıllık azalmanın o kadar azalacağı anlaşılmıştır (4).