A FOLKLORIC ANALYSIS ON THE LEGENDS OF MEVLANA
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
An Arabic word menkabe in the dictionary means nice doing and behavior to be proud of. Its plural form menakıb for the first time in this meaning, is used in the corpus of hadith which had been written and compiled by IXth century to describe the virtues of prophet Muhammed and his companians. Furthermore, writings consist of the biography of historical personages, the description of works of worthies and even some of the holy cities are also called menakıb. While at the begining menakıbnames were created in order to describe high moral values of both the prophet Muhammed and his companians in later periods, the lives of some important men of sufism and religious orders were also added to this account. The first known example of Türkish menakıbname literature is Tezkire-i Satuk Buğra Han which is from Karahanlı period. Turkish menakıbname literature that begun with Tezkire-i Satuk Buğra Han, also continued to spread quickly among the Muslim Turks came to Anatolia and settled by migrations.
Since the author is a member of his own society naturally his work will be a mirror to social, cultural, economical, political life of its century. For this reason, menakıbnames which tell the extraordinary life stories of saints are very important sources of information especially for history, culture, folklore and literature. After careful studies on the legends it can be possible to reach very rich source of information. In Türkiye, Fuad Köprülü is the first name with his work called as Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar who pointed out using menakıbnames in scientific studies.
In this study we want to call attention to Menâkıbül-Ârifîn which tells the legends of Mevlana and the other Mevlevi saints. Menâkıbu'l-Ârifîn is written by Mevlevi Ahmed Eflâkî in 14th century after the request of his sheik Ulu Arif Çelebi in Persian. This menakıbname has a certain place in Turkish history and culture since it gives first-hand information about Mevlana and the other Mevlevi saints. In this article these topics are determined in Menâkıbül-Ârifin to analysis: Places, occupations, belongings, manner of dressing, food and drinks, custom and traditions, medical treatments.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Arapça bir kelime olan menkabe sözlükte övünülecek güzel iş, davranış anlamına gelmektedir. Çoğulu menâkıb olan kelime bu anlamıyla ilk defa, IX. yüzyıldan itibaren yazılıp derlenmeye başlayan hadis külliyatlarında Hz. Peygamber ve ashabının faziletlerini anlatmak için kullanılmıştır. Bundan başka tarihî şahsiyetlerin hal tercümeleri, önemli kişilerin övülecek işleri ve hatta bazı mukaddes şehirlerin tasvirinden ibaret yazılara da menâkıb denilmiştir. Başlangıçta, Hz. Peygamber ve sahabelerinin üstün ahlâkını ve yaşantılarını anlatmak üzere oluşturulan menâkıbnâmeler daha sonraları tasavvuf ve tarikat erbabının hayatlarını da konu edinmişlerdir. Türk menâkıbnâme edebiyatının bilinen ilk örneği Karahanlı dönemine ait Tezkire-i Satuk Buğra Han isimli eserdir. Tezkire-i Satuk Buğra Hanla başlayan Türk menâkıbnâme edebiyatı, göçlerle Anadolu'ya gelip yerleşen Müslüman Türkler arasında hızlı bir biçimde yayılmaya devam etmiştir.
Yazar kendi toplumunun bir üyesi olduğu için doğal olarak eser de kendi çağının sosyal, kültürel ekonomik, politik yaşamına ayna olacaktır. Velilerin olağanüstü hayat hikâyelerini anlatan menâkıbnâmeler bu sebepten dolayı; özellikle tarih, kültür, halkbilimi ve edebiyat için çok önemli bilgi kaynaklarıdır. Menkıbeler üzerinde yapılacak dikkatli çalışmalar sonucunda çok zengin bir bilgi kaynağına ulaşmak mümkün olacaktır. Türkiye'de menâkıbnâmelerin bilimsel çalışmalarda kullanılmasına dikkat çeken ilk isim Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı eseriyle Fuad Köprülü'dür.
Bu çalışmada Mevlana ve diğer Mevlevi büyüklerinin menkıbelerini anlatan bir menâkıbnâme olan Menâkıbu'l-Ârifîn'e dikkat çekmek istiyoruz. Menâkıbu'l-Ârifîn Mevlevi Ahmed Eflâkî tarafından şeyhi Ulu Arif Çelebinin isteği üzerine 14. yüzyılda Farsça olarak kaleme alınmıştır. Eser Mevlana ve diğer Mevlevi büyükleri hakkında ilk elden bilgi veren bir kaynak olduğu için Türk tarih ve kültüründe önemli bir yere sahiptir. Bu makalede Menâkıbu'l-Ârifîn'de incelenmek üzere şu başlıklar belirlenmiştir: Mekânlar, meslekler, eşyalar, giyim kuşam, yiyecek ve içecekler, âdet ve gelenekler, tedavi.
FULL TEXT (PDF):
- 3
1675-1693