Buradasınız

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olmak ve Saldırılan Aile Hekimliği

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak", rahmetli Uğur Mumcu'nun literatürümüze kazandırdığı güzel bir söz. Toplum ve Hekim dergisinin Temmuz-Ağustos 2003 sayısında yer alan "Aile Hekimliği Türkiye İçin Uygun Değildir" başlıklı makaleyi1 ve aynı yazarlar tarafından bu yazıya paralel olarak hazırlanmış ve TTB'nin Tıp Dünyası gazetesinde yayınlanmış yazıyı2 okuyunca bu sözü bir kez daha hatırladım. Söz konusu yazılarında, sayın yazarlar aile hekimliği uzmanlığı ve uzmanları hakkında asılsız iddialarda bulunmakta ve herhangi bir bilimsel veriye dayanmayan kurgulanmış söylemlerle bir tıp disiplinine ve bu disiplinin mensuplarına açıkça sal¬dırmaktadır. Benzer saldırılar ne yazık ki, TTB tarafın¬dan yayınlanan ve 21 halk sağlıkçı meslektaşımız tarafından hazırlanmış "Sağlıkta Dönüşüm Programı, 2003 Türkiye'sinde Halka ve Hekimlere, Sağlık Personeline Ne Getiriyor?" adlı kitapçıkta da yer almaktadır.3 Yazarlar, yukarıda anılan yazılarında "aile hekimliği" adı altında sağlık sisteminde yapılmak istenen (ya da yapılacağını düşündükleri) düzenlemeleri eleştirmeye çalışıyorlar. Elbette ki, konuyla ilgili akademisyenler olarak, sağlık sisteminde yapılmak istenen değişiklikleri eleştirebilir, bunlara karşı önerilerde bulunabilirler. Ancak, yukarıda anılan yazılarda doğrudan aile hekimliği disip¬lini ve aile hekimliği uzmanları ile ilgili, herhangi bir ge¬çerli kaynağa dayanmayan, kişilerin bilgi sahibi olmadan fikir beyan ettiği konular da yer almaktadır. Bu mektup¬ta, yazarların doğrudan aile hekimliği uzmanlığı ve uz¬manlarına karşı kullandıkları aşağılayıcı, rencide edici ve haksız söylemlere yanıt vermek amaçlanmış olup, çok gerekmedikçe sağlık sistemleri ile ilgili yorumlara deği-nilmemiştir. Aile hekimliği, hem bazı çevrelerce bir sağlık siste¬mi, bir uygulama modelinin adı olarak anılmakta, hem de bir tıp disiplini, bir uzmanlık dalı olarak varlığını sür¬dürmektedir. Herhangi bir sağlık hizmeti sunum modeli¬ne "aile hekimliği sistemi" denilmesini aile hekimleri is¬tememiş, hatta buna en başta karşı çıkanlar arasında yer almışlardır. Aile hekimliği sistemini eleştirenlerin, bu ayrımı net olarak ifade etmeyip aile hekimliği disiplinini rencide edebilecek ifadeler kullanmaları, bazen de doğ¬rudan aile hekimliği disiplinine saldırmaları nedense ön¬celikle TTB yayınlarında olmak üzere, son zamanlarda artarak sürmektedir.4-6 Bu mektupta yöntem olarak sayın Akasakoğlu ve ar¬kadaşlarının makalesinde geçen ifadelerden sırasıyla alıntı yapılacak ve bu alıntı üzerinden gereken irdeleme yapılacaktır. Makalenin "Aile Hekimliğinin Tarihçesi" başlıklı bö¬lüm tamamıyla kurgusal ve gerçekle bağlantısı olmayan bir biçimde kaleme alınmış ve aile hekimi kovboy filmleri örnek verilerek elinde çanta evde hasta bakan, "çağın gerisinde kalmış", herhangi bir hekim olarak tanıtılmıştır. Aile hekimliğinin bir çok kaynakta7-8 kolayca bulunabilecek tarihçesi burada kısaca anlatılacaktır: Aile hekimliği, 1920'lerde başlayıp 1950'li yıllarda belirginleşen tıpta uzmanlaşma eğilimine paralel olarak kişinin bü¬tünüyle ilgilenecek bir hekime ihtiyaç duyulması sonucu ortaya çıkmıştır. Sağlık sistemlerindeki gelişmelerden bütünüyle bağımsız olarak, 1965'te İngiltere ve 1969'da ABD'de ayrı uzmanlık dalı olarak tanımlanmıştır. İngiltere'de genel pratisyenlik, ABD'de aile hekimliği adıyla gerçekleşen uzmanlaşma bugün tüm gelişmiş ve çoğu gelişen ülkede varlığını sürdürmektedir. Aile hekimliği: yaş, cinsiyet ve rahatsızlık ayrımı yapmadan bireylere koruyucu ve tedavi edici kapsamlı ve bütüncül (biyopsi-kososyal) sağlık hizmeti veren, başka tıp ve tıp dışı disip-linlerce verilecek sağlık hizmetlerini koordine eden branştır. Aile hekimliğinin, basamaklandırılmış sağlık sistemlerindeki öncelikli görevi birinci basamaktır. Aile hekimliği, sağlık sisteminin finansman (genel büt¬çe/prim/cepten harcama) hasta dağılımı (başvuruya dayanan/ bölge tabanlı ya da nüfus tabanlı), hekim çalışma biçimi (kamu/özel) gibi parametrelerden bağımsız eği¬tim, uygulama ve araştırma alanları olan klinik bir disiplindir. Her vatandaş ve her hekim gibi aile hekimlerinin de kendi dünya görüşleri, farklı ideolojileri ve bunların yönlendirdiği sağlık sistemi ile ilgili farklı düşünceleri vardır.
132-137

REFERENCES

References: 

1.
Aksakoğl
u G, Kılıç B, Uçku R. Aile hekimliği Türkiye için uygun değildir. Toplum ve Hekim 2003; 18: 251-7.
2.
Aksakoğl
u G, Kılıç B, Uçku R. Aile hekimliği pratisyen hekimlik değildir. Tıp Dünyası 2003; 110: 5.
3.
Soye
r A, Yazgan A, Kılıç B ve ark. Sağlıkta Dönüşüm Programı, 2003 Türkiye'sinde Halka ve Hekimlere, Sağlık Personeline Ne Getiriyor? Ankara, TTB Yayını, 2003.
4.
Terz
i C, Saçaklıoğlu F, Sayek I. 2020 Yılında Türkiye'de Tıp Eğitimi.
Ankara, TTB Yayını, 2002.
5.
Aşu
t Ö. Genel Pratisyenlik Enstitüsü. STED 1998; 311.
6.
Tür
k Tabipleri Birliği. İş Yeri Hekimliği Ders Notları. 6. baskı. Ankara, TTB Yayını, 2001; 39-40.
136 | Topallı R| Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olmak ve Saldırılan Aile Hekimliği
7. Rakel RE. The family physician. Textbook of Family Medicine'de. Ed. Rakel RE. 5. baskı. Philadelphia, W.B. Saunders, 1995; 3-19.
8.
Görpelioğl
u S. Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi. Kocaeli, 2001.
9.
Ünlüoğl
u I, Çağlayaner H. Aile hekimliğinde oluşan akademik gelenek
ve gelecek. Aile Hek Derg 1997; 1: 46-9.
10.
Ail
e Hekimleri Uzmanlık Derneği. Aile Hekimliği Ön Araştırma Raporu. Ankara, 1992.
11.
Başa
k O, Ünlüoğlu I. Aile hekimlerinin eğitimi. Aile Hek Derg 1997; 1:
237-41.
12.
Topall
ı R. Türkiye'deki aile hekimlerinin durumu; kesitsel bir çalışma.
Türk Aile Hek Derg 2003; 7: 153-158.
13.
Çağlayane
r H. Aile hekimliğine zemin hazırlayan koşullar. Aile Hek
Derg 1997; 1: 105-8.
14. Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği. Ankara 21-22 Aralık 2002 Çalıştayı Sonuç Bildirgesi. Ankara, 2002.
15. WONCA Classification Committee. An International Glossary for General/Family Practice. Fam Pract 1995; 12: 341-69.

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com