Journal Name:
- Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çocuğun çevresini kuşatan dış dünya ile ilgili ilk deneyimlerin ne olduğu konusunda çok
açık bilgilere sahip değiliz* Dokunma duyusunun çocuğun dünyayı tanımak için önemli bir
duyu olduğu söylenebilir. Çocuk daha anne karnmıdayken basınç ve sıcaklık duyma ile dokunma
duyusunun öncelikle etrafı anlamak için işe koşulduğunu söylemek yanıltıcı olmaz.
Görsel algı doğumdan sonra ortaya çıkmaktadır. Gene doğumdan sonra çocuğun çevresindeki
nesneleri dokunma yolu ile algılamaya çalıştığını görüyoruz. Çocuk görmenin yanınında
cisimlere dokunmakta, onları avuçlamakta ve ağzına götürmektedir, (Jersild, 1979:508)....
Çocuğun zihni gelişimi konusunda geliştirdiği teori ile tanınan İsviçreli uzman Jean Piaget
buna "ağız mekanı” demektedir,. Piaget e göre çocuğun zihni gelişmesi merhaleler halinde
olur ve yeni doğmuş bir bebek zihni gelişimin ilk aşamasındadır. Bebekler ilk ayda ve
onu izleyen üç ayda zihinlerinde etraflarındaki nesnelerin devamlılığı konusunda bir kavram
geliştirmemişlerdir Bu aylar boyunca çocuk dünyayı beş duyu organı ile tanımaya çalışmakta,
etrafındaki nesnelere bakmakta ve yakalayabildiğin! ağzına götürmektedir. Çocuk
doğumdan itibaren görüş alanına girin nesneleri giderek genişleyen bir açıyla gözleriyle
izler. Birinci ayda çocuk görüş alanından çıkan nesnelerin arkasından bakmamaktadır,
üç ve dördüncü aylarda ise görüş alanınmdan çıkan nesnelerin arkasından bakmaya devam
eder,. Dördüncü ve onuncu aylar arasındaki bebeğin görünmeyen bir nesneyi ona ait ufak
bir parçasından tanıdığını görmekteyiz, ancak bebek tanıdık nesnelere ilgi göstermekte, diğer
nesnelere ilgisiz kalmaktadır. Bebek oniki aylıkken çevresindeki nesnelerle olan ilişkisi
belirli bir gelişme göstermektedir» Daha Önce bebeğin zihninde nesneler hakkında bir "devamlılık"
fikri mevcut değilken, bu aylardan sonra görüş alanından çıkan bir nesnenin var
olmaya devam ettiğini bilmektedir. Buna "nesnelerin algısal devamlılığı" denir, (Günce,
1973:63).. Böylelikle ilk yılın sonunda bebek nesneleri algılayabilmekte ve bu algısını zihninde
devam ettirebilmektedir. Bununla beraber çocukta mekan kavramının işlevsel bir
hal alması soyut düşünce aşamasının başları olan oniki yaşlarına kadar sürer, (Akarsu,
1984:32).
FULL TEXT (PDF):
- 6