İ.Y.U.K. ÇERÇEVESİNDE İDARİ DAVA TÜRLERİ VE BAZI USULİ DEĞİŞİKLİKLER

2577 sayılı İ.Y.U.K., 2. maddesinde idari davaları belirlerken üç ayrı dava öngörmüştür. Bunlar iptal davaları, tam yargı davaları ve idarî sözleşmelerden doğan davalardır. Aynı şekilde 2575 sayılı Danıştay Kanunu da 24. maddesinin l/son bendinde idari davaların bunlardan ibaret olduğunu belirlemiştir. Böylelikle 521 sayılı kanunun 30/E maddesinde yer alan yorum davası kaldırılmış ve idarî yargının en önemli özelliklerinden birisi kabul edilen "adalet mahkemelerinde görülmekte olan bir davada ortaya çıkan idari bir işlem veya işin anlamı ya da niteliğinin belirlenmesi için sorunun ilgili mahkeme tarafından Danıştay (idari yargı) önüne getirilmesi" yolu kapatılmıştır. Bu durumda artık adalet mahkemeleri böyle bir sorunla karşılaştıklarında, bunu "bekletici sorun" olarak saymayarak, ilgili idari işi ya da işlemi kendi anlayışlarına göre değerlendirip çözümleyeceklerdir. Bu da "... iki ayrı hukuk ve mahkeme sistemi demek olan "idarî rejim"de, Adliye'nin bu durumda idari sorunu ele alıp karara bağlaması, dolaylı da olsa, idareye ve işlemlerine müdahale niteliği taşı(dığından)..." ve üstelik adlî yargı hâkimlerinin idarî işlere yabancılığı dolayısıyla çözümlerinde oluşabilecek tutarsızlıklardan ötürü bazı sorunlar doğabilecektir. Ancak her halde bu düzenleme ile idarî yargının işlevi ve dolayısıyla idarî rejimin özünün zedelendiği şüphesizdir.