GÜLŞEN-İ ENVAR OF TAŞLICALI YAHYA AS AN EXAMPLE OF
NAZİRE
Journal Name:
- Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Yahyâ
Bey
, who was one of the most important Albenian origined poets of 16th century, (died in 1582) has been from the Dukakin family. He was brought to Istanbul from Albenia with Ottoman enforcement in order to be educated as a soldier. He has graded up in the solidarity system and attained into many important wars. Towards the end of his life he worked as a border soldier in the Tamısvar city that replaced around Romania border and died in Izvornik.
Although, Yahyâ Bey was an Albenian origined man, he could achieved to be a magnificant poet of Turkish Language. He used a clear and simple language in his ghazals and kasides but his fame had reached peak with his poets in the mesnevi way. He had poet library which consisted of; Gencine-i Râz, Kitâb-ı Usûl, Şâh u Gedâ, Yûsuf u Züleyhâ, Gülşen-i Envâr.
The Gülşen-i Envâr (gardens of lights) had attributed to the Kanuni in 1550. According to some sources it was a correspondence (nazire) to the poet named as Mahzenü'l-esrâr (Treasure of Secrets) of Nizâmî. It was written with moral values and written in Müfte'ilün Müfte'ilün Fâ'ilün metric (vezin) and consist of 3000 verse. It has 20 article, stories and presentations. Its main part has 4 sections and in seven grades. Before main part there are three poets regarding with besmele.
Yahyâ Bey appreciates his poem Gülşen-i Envâr as more valuable than masters of mesnevi poets.
In this study the differences and similarities of Mahzenü'l-esrâr of Nizamî and Gülşen-i Envâr of Yahyâ Bey has been detailed and revealed.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
16.
yüzyılı
n önemli şairlerinden biri olan Yahyâ Bey (Ö.990/1582), Dukakin Beyleri soyundan gelen bir Arnavut Beyzâdesi'dir ve devşirme olarak İstanbul'a getirilir. Yeniçeri ocağında aldığı eğitimin ardından yükselmiş ve Kanûnî'nin yanında Viyana (1529), Alman (1532) ve Irakeyn (1533) seferlerine katılmıştır. Ömrünün sonunda bugünkü Romanya sınırlarında yer alan Tamışvar civarındaki bir hudut boyunda uç beyi olarak çalışmış ve 1582'de İzvornik'te vefat etmiştir.
Arnavut asıllı olmakla birlikte Yahyâ Bey, İstanbul Türkçesinin kudretli bir şairi olmayı başarabilmiştir. Gazel ve kasidelerinde temiz ve sade bir dil kullanmış ancak asıl şöhreti mesnevileriyle yakalamıştır. Gencîne-i Râz, Kitâb-ı Usûl, Şâh u Gedâ, Yûsuf u Züleyhâ, Gülşen-i Envâr mesnevilerinden meydana gelen bir hamsesi ve dîvânı vardır.
Bunlardan Gülşen-i Envâr (Nurlar Bahçesi), 1550'de Kanûnî'ye ithaf edilmiştir. Bazı kaynaklar 1174'te Behramşâh'a ithaf edilen Nizâmî'nin Mahzenü'l-esrâr'ına (Sırlar Hazinesi) nazire olarak kabul etmektedirler. Mahzenü'l-esrâr gibi ahlâkî ve hikemî tarzda bir mesnevidir ve onun gibi aruzun Müfte'ilün Müfte'ilün Fâ'ilün kalıbında yazılmıştır. Yaklaşık 3000 beyittir. Mahzenü'l-esrâr 20 "makâle" ve "hikâye"den oluşmakla birlikte Gülşen-i Envâr'ın esas bölümü 4 "fasıl" ve 7 "mertebe"dir. Bu bölümlerde "hikâye" ve "temsil"ler yer almaktadır. Ancak mesnevinin bu esas bölümüne geçmeden önce besmele hakkında üç manzume, üç tevhîd, üç münâcât, üç na't, Kanûnî medhiyesi ile sebeb-i telîf bölümleri ve ardından şeyhi Üryânî Mehmed Dede'ye övgü ile "Hikâyet-i Hazret-i İmâm-ı Azam" bölümü gelmektedir.
Nizâmî-i Gencevî (d.1141-ö.1214), Penc Genc (Beş Hazine) hamsesi ile mesnevi şairlerin başlıca modeli olmuştur. Gülşen-i Envâr'da Nizâmî ile boy ölçüşen Yahyâ, hem Nizâmî'den hem de mesnevi alanının diğer büyük üstatlarından kendisini üstün tutar.Bu bildiride Nizâmî'nin Mahzenü'l-esrâr'ının Türkçe nazireleri ve bu nazirelerden biri olarak kabul edilen Taşlıcalı Yahyâ Beye ait olan Gülşen-i Envâr'ın Mahzenü'l-esrâr'la benzerlik ve farkları mukayese edilmeye çalışılmıştır.
- 21