Investıgatıon Of Ilıca Sugar Factory Workers’ Occupatıonal Stress Level In The Depressıon Perıod Whıch Happened Prıor To The Process Of Prıvatızatıon
Journal Name:
- Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Alternating with globalization the concept of economy has led to accelerate the
studies of privatization. Many people were dismissed after the privatization, however,
the great majority employees who did not lose their’ employments have faced with
distrustful work situation. Therefore, privatization implementations which have been
perceived as crisis process by organization’ employee, to generate reactions (reactions
arises. Undoubtedly, organization’s success or failure is directly related to be employee’s
stress-free. For this reason, it is necessary to investigate the work places where employees
spend a signifi cant portion of their lives and to display organizational stress factors.
Occupational stress, both for people in the organization and the organization itself
poses an important problem. Occupational stress is a unwanted concept that work in
cooperation with their own physical stress resources and get together insuffi cient fi ghting
concludes the result of mental and physical illness. The case of uncertainty and changes in
environment confront constantly organizations with unexpected dangers or opportunities.
Such situations are perceived as crisis situations in organizations. In this study, operating
in Erzurum and under the scope of privatization the Sugar Factory employees’ levels of
occupational stress before privatization intended for measuring with survey was applied
for 82 employees. Also taking into account the demographic characteristics take place
in the survey, employees’ occupational stress levels was tried to designate with multiple
regression analysis. Resulting regression equation related to occupational stress has been
interpreted in terms of work place employees. In the next stage of the study, artifi cial
intelligence learning techniques works will continue as an alternative of obtained
regression models.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Küreselleşme ile birlikte değişen ekonomi kavramı, özelleştirme çalışmalarının
hızlanmasına yol açmıştır. Özelleştirmeler sonrasında birçok kişi işten atılmış, işini
kaybetmeyip çalışanların büyük çoğunluğu ise güvencesiz çalışma durumu ile
karşılaşmıştır. Bu yüzden özelleştirme uygulamaları örgüt çalışanları tarafından kriz
süreci olarak algılanarak, tepkiler doğurmaktadır. Örgütlerin başarı veya başarısızlıkları
şüphesiz ki çalışanların stressiz olmalarıyla doğrudan ilgilidir. Bu sebeple, çalışanların
yaşamlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri iş yerlerinin incelenmesi ve örgütsel
stres faktörlerinin ortaya konulması gerekmektedir. Mesleki stres, hem organizasyondaki
kişiler için hem de organizasyonun kendisi için önemli bir problem teşkil etmektedir.
Mesleki stres, işin kendisi ile işbirliği yapan fi ziksel stres kaynakları ile yetersiz
mücadeleyi beraberinde getiren zihinsel ve fi ziksel hastalık neticesi ile sonuçlanan istenmeyen
bir kavramdır. Çevredeki belirsizlik ve değişiklik durumu, örgütleri sürekli
olarak beklenmedik tehlike veya fırsatlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Böyle durumlar
örgütlerde kriz durumu olarak algılanmaktadır. Bu çalışmada Erzurum’da faaliyet
gösteren ve özelleştirme kapsamına alınan Şeker Fabrikası çalışanlarının özelleştirme
öncesi mesleki stres düzeyleri ölçülmeye yönelik 82 işgörene anket uygulandı. Ankette
yer alan demografi k özelliklerde dikkate alınarak işgörenlerin mesleki stres düzeyleri
çoklu regresyon analizi ile belirlenmeye çalışıldı. Elde edilen mesleki stres ile ilgili
regresyon denklemi işyeri çalışanları bakımından yorumlandı. Çalışmanın sonraki
aşamalarında elde edilen regresyon modellerine alternatif olarak yapay zekâ öğrenme
teknikleri çalışmaları devam etmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
85-92